irtikap çiçeği

entry3 galeri
    2.
  1. Oluş;

    Sıradanlıktan sıkılma anlarını yaşardı herkes gibi. Malum amaçsızlık ve hapsolmuş boktan isyanıyla herkes kadar masum ve herkes kadar yavşaktı. Kazanamayacağı bir zaferden söz eder, cesareti olmayan bir savaşı düşler, asla kalkışamayacağı bir kara ütopyayı anlatırdı. Kendi saflığını hala koruduğu inancı ve uzun süreli aptallık uykusunun mahmurluğu ile çırpınırdı; kristal bir kadehin çamurda salınması misali.

    Müstehzi bakışların ona verdiği güvenin farklı olmanın kıvancı olduğunu tahayyül ederdi. Kalabalığa sürtünürken kibiri kabarır, ona değen et parçalarından iğrenmenin zeminlerini hazırlar, zifiride berrak bakışa, zemheride ılınmış temasa sahip olurdu. Zamanı çoktu daha. Henüz yer altındaydı.

    Sürünüş;

    ilk defa karar verdi o subay ile çarpışmaya. Kaçmayacaktı bu sefer. Ki yoktu onun bir kolu, eli. Alnı ise dik olacaktı. Yıkamazdı onu hiçbir şey. Kötücül temaşası ile ağılayacağı bir av bulmuş, kendini zamansız ölümün kollarından çıkaracak panzehirin mantarını çıkarmıştı.

    Düşlerinde akan koyu kızıllık gerçeğe bürünüyor, giderek büyüyor, mitosu logostan arındırarak varoluşunu tamamlıyordu. Ve çiçek giderek açıyor, giderek çirkinleşiyor, çirkinleştikçe dünyayı aldatmanın sevinci ile koşuyor, kozmosla ters düştükçe bilerek kanıyordu.

    içindeki amok koşucusunun aklına tecavüzünden habersiz olabildiğine yang’ e tapınmakla meşgul iken, dünya sallanıyor, sallandıkça o yapay karlar üzerine düşüyor ve o sahteliği bulmuş filozofun gururuyla haykırıyordu: ben, benim!

    Çöküş;

    Kanadım. Fazlası ile. Tecrit edilmiş bir koyda, zihni iğdiş edilmiş, en büyük korkusu ile yıkanmış, duldasız pusatsız eylenmiş ve tümüyle metazori fikirler telakki edilmiş bir kulak orospusu edildim.

    -Dışlanmış düşsel gerilim sağaltıyor mutluluğu. Üstelik hiç gereği yokken!

    Öyle bir çarptılar ki çirkinliklerine, öyle makus kabul ettiler ki cemiyetlerine kötücüllüğüm törpülendi. Yıkıldı. En habis ur ile yakıldı, hem de insanlık mizanseninin son perdesinde.

    -Kurgulanmış olanı yaşamak ne kadar şaheser addedilse de nihayetinde tiyatroya erer. Ve bu mel’un koşuşturmaca ne denli gerçek görünse de oyundur. Baki kalan ise başka, muhakkak…

    Kötücül çiçek, irtikap çiçeği açmıştı göğsünde. Gerçekten olmaya, gerçekte ölmeye götürecek çiçek. Ve öldürmüştü onu. Hakkaniyet sorununun ötesinde bakamamıştı o ihtişamlı çirkinliğine ve sahip çıkamamıştı dingin huzursuzluğuna. Onun derdi buydu işte. Sahneye çıkma aptallığını göstermişti. Üstelik o malum hece zihninde dönerdi o boş öğle üzerilerinde; ”don’t try”

    Epilogue;

    Terbiye oldum. Ehlileşip çirkin güvenliğe erdim. Artık benim de üzerine konuşabileceğim korkularım vardı. Ufak sapkınlıklarım ve elbette geceleri fısıldayabileceğim tek kanatlı gururum!

    Oysa o sarhoş geminin içerisinde aç bir sırtlan kadar kutsaldım. Şimdi ise en iyi ihtimalle başım delinmiş!

    Ve dudağı istihza ile yukarı kıvrıldı…
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük