96 sene önce bugün* doğmuş olan bir şaire borçluyuz bu sayının temasını. bahsettiğim şair, her okunduğunda farklı anlamlar kazanan sade yazılmış şiirleri ile beğeni kazanmış behçet necatigil'den başkası değil.
şiir ile felsefeyi birleştirebilmiş ve de satır aralarına varoluşçuluğu sindirmiş bir şair olan necatigil için şüphesiz en önemli obje, bu sayıda seçtiğimiz tema olan oda'dır.
tıpkı necatigil şiirlerinde olduğu gibi, bu sayıda öykü yollayan yazarlarımız da, "oda"'ya temelde yalnızlık, tutsaklık, sığınak başta olmak üzere çeşit çeşit anlamlar yüklediler. güzel olan ise, her yazarın bu 3 harflik kelimeden esinlenip uzun ve bir o kadar güzel öyküler yazması ve her yazarın bu kelimeye kendi anlamını atamasıydı.
Umuyorum ki hiç bir zaman anlamımızı yitirmeyiz.
"Kışken ilkyaz, sularımda açardı;
Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?
Eski defterlerde sararırmış yaprak.
Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar."*
5. sayı öykü seçim ekibi: biradetbeyfendi, efervesantadem, esesdopiyespiyes, experimental, ischam, mbaran
pdf tasarım: experimental
***
bu sayıda esinlendiğimiz şair behçet necatigil olduğu için;
öykü gönderen, okuyan, yorumlayan, destekleyen ve uludağ sözlük'ün güzel yüzünü görmemizi sağlayan tüm yazarlar için erkan oğur'dan gelsin;
***
duyuru 1: bildiğiniz gibi dergiye girmeyen öykü sahiplerine, ekibin ilettiği yorumları derleyerek yorumları mbaran iletiyor. yalnız bu iş bir miktar zaman aldığından, kendisine zaman konusunda anlayış göstermenizi rica ediyoruz.
duyuru 2: normalde 16 ile sınırlasak da öykü adetini, bu sayıda 3 adet öykü aynı puanı aldığı için 17 adet koymak durumunda kaldık.
duyuru 3: 12 Mayıs tarihinde istanbul beyoğlu'nda (mekan henüz netleşmedi) bir zirvemiz olacak. söykü'ye öykü yollamış, söykü'den bir öykü okumuş herkesi bekliyoruz, güzel bir de hediyemiz olacak gelenlere. detaylı bilgi için (bkz: 12 mayıs 2012 söykü zirvesi)' başlığını takip edebilirsiniz.