bir de yılmaz özdil bakışıyla incelenmesi gereken ülkedir.
düzgün kazancı, petrolu, yeraltı zenginliği olmadıgı için birleşmiş milletler oyunu satılığa çıkartan bir diplomatik yönünü işlevi olarak ortaya koyan ülke. aslında kötülememiz de mümkün değil. çünkü sadece ayakta kalmaya çalısıyorlar. dünyanın gerisinde ne olduguna bakmadan. abhazya'daki gerçeği, güvenlik konseyinin ne oldugunun önemini tartışmadan. çünkü biliyorlar ki yapılacakalrı da, yapılanların da diplomatik yönden bir önlemi, cezası asla olmayacak. karşı durmanın da daha da batmaktan ötesi olmayacagından...
Ermenistan, işgal altında tuttuğu Dağlık Karabağ'ı bağımsız ülke olarak tanıması için, teee Pasifik Okyanusu'ndaki adacık devleti Tuvalu'yla diplomatik ilişki kurmuş. Meğer, nüfusu sadece 12 bin olan ve dokuz mercan adacığından oluşan Tuvalu, avanta karşılığında her şeyi yapıyormuş. Mesela geçen sene, Rusya'dan para alarak, Abhazya'yı ve Osetya'yı tanımış.
Şeytanın aklına gelmez yani.
Halbuki,
Bizden öğrenildi!
Dünyanın neredeyse adını bile bilmediği bu Tuvalu'ya ilk avanta'yı Türkiye vermişti.
Bi önceki sene, durup dururken, Tuvalu'yla diplomatik ilişki kurup, "neye ihtiyacınız var?" diye sormuştuk, "bizim çocuklar futbol seviyor ama, nizami futbol topumuz yok" cevabı verilince, 100 tane nizami futbol topu göndermiştik. Şişirsinler diye pompa bile vermiştik.
Çünkü..
2009-2010 dönemi için, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği'ne aday olmuştuk. Oylama yapılacaktı. Rakiplerimiz, Avusturya ve izlanda'ydı. izlanda önemli değildi ama, Avusturya'nın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor, bize şans tanınmıyordu. Kendi güvenliğini bile sağlayamayan bi ülkenin, dünya güvenliğine talip olması, komediydi.
Ancak..Avanta kömürün, avanta makarnanın nelere kadir olduğu unutulmuştu!
Haritada yerini gösteremeyeceğimiz ama, Birleşmiş Milletler'de oy hakkı bulunan ülkelere saldırdık.. Gambiya'ya Etiyopya'ya Sudan'a Angola'ya Komor'a avanta ilaç gönderdik. Zimbabwe'ye pazaryeri inşa ettik. Moritanya'ya ahır kurduk, ahır Nijere içme suyu şebekesi yaptık. Etiyopyaya su kuyusu kazdık. Gana'ya kırtasiye malzemesi verdik. Sudana sahra hastanesi hibe ettik. Mozambik'e Moritanya'ya hayvancılık, Benin'e elektrik santralı kredisi açtık. Eritre'ye Togo'ya Lesoto'ya Uganda'ya mesleki eğitim verdik. Gambiya'ya dökümhane inşa ettik. Ginede polis yetiştirdik. Mali'ye aşı gönderdik. Tanzanya'ya Çad'a insani yardım, Kongo'ya okul yaptık. Liberya'ya Sierra Leone'ye kanalizasyon kurduk.
Okyanusya ülkesi Palau'ya VIP minibüs hediye ettik. Karayiplerdeki Antiguaya bilgisayar bağışladık. Nüfusu sadece 19 bin kişi olan St. Vincent ve Grenadinesin Başbakanı Ralph Golsalves davet edildi, bizzat Başbakan Erdoğan tarafından resmi törenle karşılandı, yedirildi, içirildi, cebine hediyeler dolduruldu, izmire gezmeye gitsin diye Ata uçağı tahsis edildi.
Ermenistanın gözüne kestirdiği teee Tuvaluya Futbol topu ve pompa gönderildi.
Netice?
Oylamaya geçildi.
Al takke
Ver külah oldu.
Avusturya kaybetti.
Türkiye seçildi.
Tuvalu
işte o Tuvalu.
Resmi dili ingilizce ama