mai ve siyah

entry57 galeri
    7.
  1. Mai ve Siyah, yazarın istanbul daki basın, sanat ve edebiyat çevrelerini anlattığı, Servet-i Fünun topluluğunu anlattığı başarılı romanlarından bir tanesidir.
    Mai ve Siyah, bir nesir romanı olarak kabul edilir ve bu roman Batılı tarzdaki Türk romanının ilk örneği sayılır.
    Romanda yazar, Tepebaşı' ndaki bir sofranın betimlemesini yapıyor ve buradaki yemek ve arta kalan yemek görüntüsü hem devrin sosyal yapısını hem de Servet-i Fünuncular'ın özelliklerini yansıtır.
    Sofra oldukça dağınık, düzensiz bir sofradır ki nesnelerin birbirinden farklı ilişkiler bağlamında çok derin bir kopukluğu yansıttığı dikkati çekmektedir. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başları Osmanlı toplumunun ve düşünsel anlamdaki karakteristik yapısını anlatır.
    Romanın başkişisi Ahmet Cemil üç farklı kişilikle çıkar karşımıza. Bunlardan birincisi, insanların altın çağı diye nitelendirdikleri çocukluk dönemidir. Ahmet Cemil' in bu döneme ait yaşantısı geri dönülerle verilir romanda. Bunlardan ikincisi, Ahmet Cemil' in karakterini oluşturan en önemli bölümdür. Ahmet Cemil bu bölümde geçek hayatla ve bu hayatın sorunlarıyla yüz yüzedir. Üçüncüsü, hayat karşısında yenilmiş biri vardır.
    Ahmet Cemil, romanda şair mizaçlı, ince, zayıf bir gençtir. Şiire olan tutkunluğu, duygusal kişiliği, ince, zayıf yapısıyla Fikret' in şiirlerindeki Süha' yı anımsatır.
    Mai ve Siyah romanının asıl kurgusunu Ahmet Cemil' in düşleriyle hayatın gerçeklerinin çatışmasından ortaya çıkar. Ahmet Cemil yaşadığı toplumun bir ürünüdür.
    Romandaki siyah öğe ile Vehbi ile Ahmet Cemil arasındaki çatışma dikkate sunulmaya çalışılır.
    Roman başlarında Ahmet Cemil mai bir elmas yağmuru altındadır. Yeni kurmak istediği şiirin
    tasarımlarını ve denemelerini yapmaktadır. Onun gelecekten beklentilerini ;mai simgesi etrafında toplayabiliriz. Yani ;mai; Ahmet Cemil için, gökyüzünün, umudun, ideallerini sembolize eder. istanbul' dan gemiyle ayrılışında ise her taraf;simsiyahtır. siyah; ise umutlarının tükenişidir.
    Romanda karşıt değerleri savunan Raci ise; şiir anlayışını savunan kart bir karakterdir. Raci' nin kendisi de savunduğu değerlere pek fazla inanmamaktadır.
    Sanatsal bir kaygıyla yazılan romanın dili çok ağırdır. Süslü bir üslup vardır. Şiirsel üsluba çok yakındır. Yazar dil ve üslup hakkındaki görüşlerini Ahmet Cemil' in ağzından sunar. Müzikalite ve iç ahenge önem verir.
    Romandaki kişilere ayrıntılı olarak baktığımızda Ahmet Cemil, ikbal, Lamia, mai' yi,gök, yeni şiiri, düşleri, masumiyeti, romantizmi temsil eder. Karşıt karakterlere baktığımızda Raci ve Vehbi vardır. Bunlar eski edebiyat anlayışını ve gerçekçiliği, siyah' ı, karanlığı, yeri(toprağı) temsil etmektedirler.
    Romanda eski yeni kavramı da ağır basmaktadır.
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük