bazı camiaların ne kadar haysiyetsiz, şerefsiz, karaktersiz, aynı zamanda yüzsüz olduğunu göstermesi açısından ortaya çıkması iyi olmuş hashtagtir.
örgüt kurmaktan yargılanan başkanına metris'te don-atlet yetiştireceğine kendi stadında başını yardığı teknik direktöre ve yardımcısına laf yetiştirme derdinde olan embesillerden bahsediyoruz burada.
sonra yöneticileri çıkıp sağda solda "ama arena'da volkan'ın yanına şişe düşmüştüüğğ" diye zırlayınca aynı embesiller "amma laf koydu yeaaa" diye heyecana gelip facebook'ta demeç falan paylaşıyor.
ünal aysal taraftar kültürü ile ilgili ibretlik bir demeç vermişti bir kaç gün önce. bugüne kadar galatasaray'ın ev sahibi olduğu hiç bir maçta malum takımın teknik direktörü, futbolcusu, antrenörü, malzemecisi, yöneticisi yaralanmazken "su savaşı" diye ortalığı ayağa kaldıranlar bir yanda, sadece son bir kaç yılda erik gerets, mondragon, hasan şaş, eser özaltındere, fatih terim gibi ciddi yara alıp sessizliğini bozmayan "adam gibi adamlar" diğer yanda.
bugüne kadar elinde rakı şişesiyle poz verip yapılanla gurur duyan galatasaraylı da görmedik hiç. ama kafasına yara bandı takıp sırıtan onbinlerce haysiyetsizi aynı stadın çatısı altında gördük geçen akşam. twitter'da, sözlüklerde yapılanları destekleyen onbinlerce şerefsizi ise hala görüyoruz.
sonra ünal aysal gerçekleri söyleyince zoruna gidiyor bazılarının. aynaya bakmak zor değil mi, kabul edin! haysiyetini bu derece yitirmiş bir camiaya mensup olduğunu görmek gerçekten zor olmalı. birazcık da olsa şerefi olan her fb taraftarı bu yükün altında eziliyordur şimdi. kötülerin, haksızların, ahlaksızların bayrağını dalgalandırıyor olduğunu görmek kadar büyük bir yükün altına girmek... yazık...