odalarda dörder yatak vardır. üç tane uyanık ikinci sınıf öğrencisinin yanına anadolu'nun bağrından kopup gelmiş bir çömez düşer. ilk gün yurt ve okul ile alakalı bilgi edinmek amacıyla sorular soran çömez gayet bilgilendirilir. ancak tabiki bazı konularda ufak değişiklikler yapılarak.
ç:abi duş-tuvalet falan. onların kullanımı nasıl.
uyanık1: tuvalet koridorun sonunda. duş içinse yurt müdür yardımcısına gidip duş fişi* alman gerekir.
ertesi gün akşamı üçlü odada toplanır, ardından çömez gelir. ''abi müdür yardımcısına gittim. duş fişi istiyorum dedim. kovdu beni adam. hem de öyle böyle kovmadı. şimdi ben duş alamayacak mıyım?''
gülünür eğlenilir. şaka şaka nidaları yükselir. tam yatma vakti geldiğinde ise;
uyanık2: ya çömez. sen yatağı imzalattın mı? ilk gün imzalatılır yatak. bak biz hep imzalattık.(tabi her yatağın köşesinde koftiden imzalar.)
çömez: e napıcaz abi?
uyanık3: aşağıya güvenliğe götüreceksin yatağı. kimlikle git. hemen imzalar zaten.
çömez: abi gelmez mi güvenlik? yatağı ta aşağıya nasıl götüreyim bu saatte?
uyanık1: aaa. hepimiz götürdük imzalattık, oğlum atarlar yurttan.
sonuç: sırtında yatakla koridorda dolaşan bir genç. koridora çıkıp gülen onlarca kişi. güvenlik abinin de yüzündeki şaşkınlık asla unutulmaz.
