yazık bir durum. kimde ne olduğu bilinmezmiş. hz.muhammed in bazı askeri konularda erlere bile danışması bize örnek olmalıdır. aklın kime verildiği belli olunmazmış o an için... (bkz: )istişare
kişi çok değişik konumlardaysa halka değişik bakıyordur belki ama ne oldum değil ne olacağım olayınıda unutmamalı....
birde mesela bir konuda karşındakine hak tanırsın. demokratiklik yapmışındır, incelik yapmışındır. karşındaki o konuda fikrini söyler, yapar. sonraki sefere sana hak tanımaz. işte yapma der, şöyle yap der. sen ona izin verince sanki prof oldu arkadaş ama ağırlığı koymak gerekir kırmadan.
kibir de denir ve kibirlilerin topunu allah sevmezmiş: ''(Başınıza gelecek olayları, önceden bir Kitaba yazdık) Ki elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve (Allâh'ın) size verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allâh, kendini beğenip övünen kimseleri sevmez.''(hadid suresi 23. ayet)
yürürken yeri yırtarcasına kibirli yürümemek lazımmış çünkü ne yerleri yırtabilirmişiz ne de ululukta dağlara erişilebilir mişiz...