Cevabı olmayan ve kaderin kaçınılmaz cilvesine karşılık çıldırmak üzereyken;
Niye? Niye ya! Neden ben ya? Neden ya? Biri bana bunu açıklasın.
Eve geldiniz, üstünüzü değişip şöyle bir gün yorgunluğu atacak bir şekilde koltuğa oturmuşunuz canınız bir neskafe çekmiş ve gidip kendiniz hazırlamışsınızdır. bir elinizde ağır ağır yudumlama hayaliyle yanıp tutuştuğunuz neskafe, sigara, yumuşak koltuk ve siz.
Oturduğunuz anı beklercesine bir anda sağanak yağmur halinde başlayan Bıdı Bıdılar ve Problem yumakları başımıza dolanmaya başlarken, kişi mal mal bakınıp dururken
karşınızdaki eşiniz umursamazca ve var gücüyle size itina ile problem üretilir saldırı moduyla girişirken;
Kafamızda çakan şimşek soru!
Acaba evlilik kurumu bu kadar gerekli miydi?
Hani diyorum baştan bodoslama atlamak yerine erteleseydim daha iyi mi olurdu?
hani bende kanser filan çıktı ölücem desem?! Vazgeçer miydi?