19 22 aralık 2000 hayata dönüş operasyonu

entry190 galeri video4
    16777212.
  1. 19 aralık 2000 .... bu tarihi zihnimize iyi belletmemiz gerekir... bu tarih nasıl bir zamanın üzerine kıvranıp uyuduğumuzun çıplak gercekliğidir. bu tarih tek bir zaman kesitinden gecmişimizin bize adeta ispatıdır... bu tarih bu coğrafyada yaşayanların miladıdır.. bu tarih koyaklarımıza olum ruzgarlarını savuranların pervasızlıklarının resmidir. bu tarih yaşadıkca öğretecek olan bilge bir andır.....
    19 aralık gecesi ülkenin 20 cezaevinde aynı anda başlayan operasyonların adıdır hayata dönüş... operasyonların en önemli amacı f tipi cezaevi uygulamasına karşı çıkan siyasi mahkumların ölüm orucu direnişini sonlandırarak, tabutluk olarak adlandırılan f tipi cezaevlerine taşınabilmesiydi. olum orucu eylemlerinin devam etiği zaman diliminde hukumetin adalet bakanlığı yetkilileriyle aydınlar ve siyasiler tarafından yurutulen görüşmeler devam etmekte, cezaevindeki ölüm orucu direnişini bitirebilecek formüller üzerinde anlaşma sağlanabilecek duzeye gelinmekteydi. görüşmelerde yer alan mehmet bekaroğlu daha sonra yaşananları değerlendirilirken ''aldatıldık, hukumetle antlaşma üzerinde mutabakata varmıştık oysa görüşmeleri birden keserek, asıl yapmak istediklerini uyguladılar'' demekteydi.
    birileri kendi istediklerini , ölüm üzerinden korkusuzca inşa edebilecek yeteneklerini zaman kayıp etmeden göstermeye başladılar. 20 aralık gecesi cezaevlerinde duzenlenen operasyonlarla, tam anlamıyla katliama giriştiler. medyamız guzide kaynaklardan aldıkları bilgilerle bizleri cezaevindeki örgut hakimiyeti konusunda bilgilendirirken, cumhuriyet tarihinin gördüğü en zalim bakanı ise açıklamalara ''örgut içeride adam yakıyor'' yaygarasıyla eşlik ediyordu...
    medyamız ancak düşman topraklarına adım atılabileceğinde kullanılacak dili giyinerek '' devlet sonunda girdi'' manşetleriyle devletin kendi sorumluluğundaki cezaevlerinde yarattığı katliamı, düşman saflarının imhası olarak sunuyordu.. cezaevindeki mahkumların kendi arkadaşlarını öldürdüklerini beyan edenler, cezaevlerinde silah bile bulunabildiğini riyakarca ispatı derdindelerdi. 2 si asker, 32 kişinin silah ve kimyasal gaz kullanılarak öldürüldüğü operasyonlarda medyamız o katliam içerisinde hiç bir şey olmadan nasıl sağlam kaldıklarını aktarma gerekliliği duymadan ''renkli pankratları ve broşurleri'' örgutlerin hakimiyetinin sembolleri olarak bizlerle paylaşıyordu. operasyonların ardından açıklama yapan guvenlik görevlileri, mahkumların kendilerini silahlı çatışmayla engelemek istemelerinden dolayı olu sayısının arttığını belirtiyorlardı.
    operasyonların ardından düzenlenen savcılık raporlarına eşlik eden adli tıp sonucları, gözümüzün önüne çıplak gerceği sunuyordu. adli tıp raporunda mahkumlar tarafından yakıldıkları iddia edilen mahkumların, güvenlik görevlilerinin kullandığı göz yaşartıcı, gaz ve sinir bombalarının çıkardığı yangında öldükleri ifadesine yer verilmekte, ateşli silahla öldürülen askerlerinde yine guvenlik görevlilerinin silahından çıkan mermilerle vurdukları belirtilmekteydi..yine canakkale savcılığı 563 guvenlik görevlisi hakkında 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını isteyen iddianameyi hazırlayarak mahkemeye sunmaktaydı...
    19 aralık 2000 bu ulkede an gelince adaletimizden, guvenliğimizden, haber alma özgürlüğümüzden sorumlu bulunanların yekpare vucut olarak, koro halinde yalanlarıyla bizi karşıtları olarak dışarı atabileceklerinin tarihidir.
    19 aralık 2000 tarihi devlet şefkati ile karşılaşmamızın ürkütücü kesişmesidir..
    19 aralık 2000 tarihi belleğimizin zaman ayracında soluyarak her an kendini bize hatırlatan vicdanımızdır....
    19 aralık 2000 tarihi zihnimizin sokaklarını kan ile yıkayanların cellat takvimidir.
    19 aralık 2000 tarihi içimizin şiarıdır ''unutma, unutturma''....
    9 ...