işin siyasi boyutunu bir kenara bırakırsak doğa için kutlanan tek bayramdır. konu ile ilgili olarak:
NEWROZ: DÖNÜŞEN iNANÇ
Mitoloji kitaplarına göre; beş bin yıl önce Sümerlerde ana tanrıçanın sevgilisi Tammuz, her yıl ölüp yeraltına girermiş! Yeraltı tanrıçası üzerine can suyu serptiğinde, sevgilisi bitkiler ile birlikte martta yeniden doğarmış Sümerlerin bu öyküsü kutsal kitaplara da yansımış.
Kutsal kitaplara göre;
ve tanrı Âdemi 21 Martta yaratmış!
ve tanrı Nuhun gemisini 21 Martta selamete çıkartmış!
Yine mitoloji kitaplarına göre; Anadolunun yerli halkı Hattiler, kışın verimsizliğini, baharın gecikmesini yeraltında bitkilerin köklerini yiyen illuyankaş adlı bir dev yılanla yorumlarlarmış. Tanrılardan biri mart ayında yılanı öldürünce Purulliyaş (toprak) bayramı ile baharın gelişi kutlanırmış.
Arkeoloji kitaplarına göre ise Hititler, martta an tah sum (çiğdem) bayramını törenlerle kutlar; baharı, yeni yılı karşılarlardı.
iÖ 560ta kadim Yunanistanda 9-13 Mart arasında bahar-yeni yıl eğlencelerle karşılanır, geceleri çıralarla odunlar ateşlenirdi. (Miladi takvime göre 9 Martın 21 Mart olduğu belirlendi. Bizde de yaşlılar 21 Marta Eski 9 Mart derlerdi!)
iÖ 487de Pers Kralı Büyük Darius, Persepolisteki görkemli sarayında martta nev-ruzu (yeni-günü) kutlar oldu.
Kürt inançlarına göre; aynı tarihlerde Mezopotamyada Asurluların zalim kralı, baharın gelmesini (iki bin yıl öncesinde Hattiler gibi) yılanlarla engelliyordu. iki Kürt genci, yılanlara kurban edilen her iki çocuktan birini kurtarmaya, Kava adlı bir demirci kurtulanları eğitmeye başladı. Kavanın önderliğinde 20 Martta saraya yürüyüşe geçtiler. Kava, bir çekiç darbesi ile kralı öldürdü. Kava, tepelerde yaktığı ateşlerle zaferi kutladı. Ertesi günü 21 Martta da ülkeye bahar geldi. O gün bugündür Kürtler de 21 Martı kutlar oldular.
Hıristiyanlara göre; 21 Mart, isanın yeniden doğum günüdür iS 325te toplanan 1. iznik Konsülü 21 Mart dolunayını izleyen pazar gününü Paskalya (isanın yeniden doğuşu) olarak ilan etmiştir. Paskalya bayramında çocukların toprağa yumurta saklayıp bulmaları; doğanın döllenmesinin, doğuşun simgesidir. Trakyada Müslümanlar da yarı kuzu dedikleri haşlanmış yumurtaya karabiber-tuz ekip 21 Martta yiyerek baharı karşılarlar.
Müslümanlara göre Hz. Ali, 21 Martta halife olmuştur. Alevilere göre Hz. Ali 21 Marttadoğmuştur. O gün yakılan ateşler Hz. Alinin savaşa gidişinin simgesidir.
16. yyda Mutasavvıf Hekim Merkez Efendinin Manisada Sultan Camii minaresinden 21 Martta atmaya başladığı, 41 değişik bahar-at (bahar-lar) dan oluşan mesir macununun üretimgücüne inanılır. Tıp kitaplarında Sümerlerin Nippur kentinde, bir otla çeşitli baharatları kaynattıkları macunu altın bir kapta saklayıp baharda hastalara ilaç olarak verdikleri yazılıdır. ( )
Gelelim Türk mitolojisine Orta Asyanın yenilmez Türklerini düşmanları hile ile yenerler. Çoğunluğu ölür ya da tutsak olur. Kurtulanlar, girdikleri yerden başka çıkışı olmayan dağlar arasındaki verimli bir yörede 400 yıl yaşarlar. Bir demirci, dağda demir madeni olduğunu, bunun eritilmesinin bir çıkış yolu olacağını kağana anlatır. Çeşitli yerlerde ateşler yakılır. insanlar demirin erimesi için ateşleri körüklerler. Sonuçta ergene (vadi) kon (sarp) dedikleri bu yerden 21 Martta çıkarlar. Kağan, örs üzerinde kızgın demiri çekiçle döverek Ergenekondan çıkışı kutsar. Kırmızı tanrının kutsal ocağını-ateşini, yeşil yeniden dirilişi, sarı egemenlik-kurtuluşu yansıtan simge renkler olarak benimsenir.
Yeni gün anlamındaki nevruz dilimize Farsçadan girmiştir. Aynı sözcük Azericeye novruz,Kürtçeye nevroz, Tatarcaya navrez, Kazakçaya navriz ve Kırgızcaya da nooruz olarak geçmiştir.
ister mitoloji, ister kutsal, ister arkeoloji kitaplarında olsun 21 Mart, doğa bağlantılı tek bayramdır. Doğanın yeniden diriliş öyküsünün, beş binyılı aşan bir inanışın; dinlere, kültürlere, yörelere göre değişikliğe uğrayarak geleneklere yansımasıdır.