Hafıza-i beşer nisyanla malül derler. Bizimde geçmişe yönelik söyleyeceğimiz çok şey olur ve söze Galatasarayın şampiyon olması kanıma dokunuyor sözünü geçmişte kimin söylediğini sorarak başlayabiliriz. Ali Koç belki hatırlıyordur kimin söylediğini.
Futbol sahalarında yaşanan şiddet yeni değil. Umarız son olur. Mecidiyeköyde ve Aslantepede yaşanan herhangi bir eylemi bahanelerle süsleyecek değiliz. Zaman nedenselleştirme zamanı da değil.Yarım yamalak bir özür dileyip, öncesinde Hasan Şaş tarafında muamma var ama demek hiçbir şey ifade etmiyor. insanlar özür dilerken ama demez. Muamma hiç demez. Ya özür diler ya dilemez.
2-3 kişinin münferit hareketi diyen Ali Koç; 2001 yılında sidik torbalı lağım akıtılmış giriş, gübreler, yumurtalar ve tribünden atılan sivriltilmiş mermerler de mi, münferit bir şey değildi? 2010da Bünyamin Gezerin Maçı tatil etseydim 55 bin kişi aşağı inerdi sözü yeter mi münferit olmadığının ispatına? Ali Koç bize kaç FB Teknik Direktörünün Ali Sami Yende yaralandığını söylesin. Peşi sıra Kadıköyde Galatasarayın da.
Geçmişte koridorlarda saldırıya uğrayan Galatasaraylı oyuncular, görevli kartı takarak koridorlarda, saha kenarında dolaşan FB li taraftarlar, Caferağada Galatasaray Kadın Basketbol Takımına yapılanlar, Efes Pilsen ile final serisinde olanlar, itaat Et koreografisi, 2 ekmek 1 süt siparişi, güce ve paraya tapan kibirle tellerden para uzatanlar, Galatasaray Lisesine yapılan terbiyesizlikler, kesilen kablolar, linç edilen foto muhabirleri .. Ilk anda akla gelenler. Yönetici arkadaşınız Cihan Kamer Telegol programında gönderilen twitleri okuyup Cincon diyerek gülüyordu. Resmi sitenizde Cimboma koymaya az kaldı yazısını unutmadık. Hafızamız geniş ve taze. Örnek çok ama sayfa yetmez.
Şunu unutmayın, yönetim bazında Galatasarayın FBye duyduğu saygıyı hiçbir zaman FB cephesinden görmedik. Ne maçlarda, ne yaşanılan olumsuz şeyler sonrasında, ne mahkeme salonlarında.
Kıyas-ı Batıl bir tartışma yöntemi değildir. Aksine tartışılan olguların içeriğini sıfırlayarak polemiğe boğmaktır. Argumentum ad hominem... Ali Koçun uluslararası eğitim almış bir yönetici olarak argumentum ad hominemin ne olduğunu bildiğini varsayıyoruz, negatif şeyler kıyaslanarak yok edilmez. Biz onu çocuk iken benim babam senin babanı döver veya ben daha uzağa tükürürümşeklinde yapardık ama kocaman insanların karşılaşılan negatif şeyleri eleştirmek yerine başkasıyla kıyas yapması trajikomik bir durum. 2 negatiflikten 1 pozitiflik çıkmıyor Ali Koç. 2007de şu oldu deyince 17 Mart 2012de Kadıköyde yaşanan rezillikler kaybolmuyor. Siz önce akan kanın, atılan cisimlerin hesabını verin, 2-3 kişi diyerek sorumluluğunu ötelemeden.
Galatasaray öyle ya da böyle milat olacak denilen cezaları yaşadı. Bir milat da siz yaşayın belki akan kan durur.
Biz kendi stadımızda takıma destek olarak, sahaya herhangi bir şey atmayarak bu sene bazı şeyleri başarabildik.
Umuyoruz tahriklere kapılmadan bunu devam ettiririz. Ünal Aysal derbiye gelmeme sebebim Aziz Yıldırım'ın orada olmamasıdır dedi. Ali Koç'un dediği gibi; Aziz Yıldırım'ın tutukluluğunu mevzu bahis etmedi. Eşit makamda temsil olunamadığı için Ünal Aysal'ın FB Başkanı Aziz Yıldırım'ı onurlandırdığını anlayamıyor Ali Koç. Aysal'ın sözlerini saptırmasından ve diğer açıklamalarından belli niçin anlamadığı.
