En çok neyden korkarız?
Karanlığın ortasında gözbebeklerimizin büyümesindeki sancıdanmı?
Aldığımız nefesin kesilmesi nasıl hissettirir?
Nefeslerimiz kesilirken kalp atışlarının kulakları sağır etmesindenmi korkarız yoksa, zamana yetişememe korkusumu bu içimizdeki tarif edilemez telaş.
Bugün günlerden hayat mücadelesinin tam ortasındaki çağresizliğin hüzünlü bakışlarında iki canı daha kaybettiğimiz ve daha ne canlardan olduğumuz günün bayramıdır!
Onlar hayallerini kilometrelerce yukarıda bırakarak bu dünyaya sağlam bir veda çaktılar.
Düşünüyorumda içimde garip ürperişler kopuyor, soruyorum tutmasam aktı akacak gözyaşlarımın ıslaklığındaki dünya adaletsizliğine..
Eşitliğin üst model koltuklarında yayılan insan varlığı sefa içindeyken, yerin altındaki insalığı nereye kaldırdınız?
Bugün iki emekci maden işçimizi daha kaybettik, bilirim ölüm yakışmaz kimseye, yolsulluğun koktuğu toprklardaki can verişler var ya daha acayip koyar insana..
Bugün, insanı insana kırdırma günü değil.
Bugün, içindeki fesatlığı bir selama bile tercih etme günü değil.
Bugün yattığın yataklarda vicdanınla, merhametinle hesapsız kafanı yastığa rahat koyma günü değildir.
Bugün, önce içindeki hesapla yüzleşme sonrada bu haksızlığa bir el uzatıp “ne oluyor burda” deme günüdür.
Uyuma halkım, uyuma insanlığım..
Benim emektar işçim toprağın altnda rahat uyumadığı sürece