başlı başına bir ilçe olarak sayılması gereken kampüs.
bi tane göleti var. arada apaçilik yapmak için ideal bir yer. geceleri ne bok yendiğini söylememe gerek yok. ortamı hazır. pompiş pompiş takılıyorlar.
ağaçlık alanı çok fazla, öğrencilere gereken rahatlık sunuluyor. hepsi istediği kadar raad sevişebiliyor.
sonrasında, ağaçlı yol denen yolda akşamları ışıklar sönünce çok mükemmel bir atmosfer oluyor. hatta o mükemmel atmosferde romantizm tavan yapıyor. bunları farkeden iki serseri 2 sene önce kızın tekine tecavüz etmeye kalktı. kız baya çemkirdiydi güvenliğe. elemanları bulamadılar tabi.
uu köpeklerinden bahsetmemek olmaz. köpek değil amk kurt desek yeridir. geceleri götünüz yiyorsa geçin yanından. dehşet ekşın yapıyorlar. hav hav haaaav diye havlaya havlaya götünüzü üç buçuk attırıyorlar. bütün herkes kol kola girip, önüme gelen köpeğe 1000 tekme şeklinde dolaşıyor göt korkusundan.
otomasyon binasını öyle bir yere koymuşlar ki amk kampüs girişinden gidene kadar 10 dakika geçiyor. oysaki kütüphane yanına koysanız mevcut yolu 3 dakika kısaltsanız tadından yenmez.
bide avm açıldı, o eksikti o da tam oldu amk.
kısacası dehşet kafa yer amk. eve gitmeye gerek yok yazın, al bi gazete köpeklerden tırsmazsan ağaçların altında zıbar yat.
tek kötü yanı kampüste alkol satılmıyor yassah hemşerim. o da tedarik ediliyor tabi.
