son bölümü fenaların fenası olan dizi. son sahnede iptal olmayan var mıdır acaba? harun'un gözlerinden süzülen yaşlar, hayalet'in aşkın en saf halini yansıtan cümleleri, behzat amirin bitikliği, çaresizliği ağzıma sıçtı.
* harun her ne kadar denyonun önde gideni olsa da iç dünyasındaki o duygusal kişilik insanı etkiliyor ister istemez. ''ben seni sevmiyorum'' lafını duyunca nasıl ter döktü öyle?
* hayalet desen adamın tillahı. duruşu, tavırları, iç dünyası, dış dünyası her şeyiyle adam gibi adam.
* akbaba'nın yalnızlığı içimi burktu, bu bölümün en dramatik sahnesi olabilir orası. hayatı mesleğinden ibaret gibi görünüyor ama aslında içerisinde en derin izler barındıran adam da akbaba. ilerleyen bölümlerde şu kendisini arayan kıza dönse hikaye güzel olur. daha çok ekmek çıkar ordan senaristlere.
* behzat amir'in bu bölümdeki suskunluğu, sessizliği bir şeyler düşündüğüne işaretti aslında. şule'yi affetmesine sevindim. ama oradan da bir ters köşe çıkarsa şaşırmam. yoksa hakikaten tutukladı mı?
* ilk önce ben de herkes gibi şevket ç'nin derin devlet mensubu olduğunu düşündüm de; mantıklı düşününce bunun pek de mantıklı bir tahmin olmadığı anlaşılıyor. şevket'in müdürü reşat'la bir alakası var o paranın. şevket ç, sadece aracı durumunda diye tahmin ediyorum. eğer şevket ç'nin memduh başgan ve ekibiyle bir ilişkisi varsa, behzat da bunu öğrenirse, kan akar, ölüm olur sonunda.