geçen sene hakkımda girdiği nickaltı entry'si ile, karşısındakilere liseli ergen modunda ayar vermeye çalışan bir suser olduğu çok belirgin kişi. o dönem kullanıcı hesabım silindiği için cevaplayamadık. ama şimdi bakalım ne ayarlar vermiş kendisi,
ilk ayarını bana pkk'lı diyerek veriyor, bu çok üstün zekalı arkadaşımız. bir kişiye pkk'lı denmesi için bu örgüte üye olmasının ve internet başında değil dağlarda, kırlarda vs. dolaşması gerektiğini düşünemeyerek hem de. Şimdi bu arkadaşa pkk'nin mücadelesinde haklı olup olmadığından bahsetmemeliyiz elbette. ne de olsa, neo korteksten yoksun bir beyne ve gelişmiş bir primatı andıran imaja sahip olduğu için (bu kriterleri askeri okul öğrencilerinin zeka ve tiplerinden elde ettiğim ortalamaya göre belirliyorum) böylesi bir kimse ile bu mevzular tartışmaya açılmaz ve konuşulmaz. doğrudan anladıkları dil ile yanıt verilir.
bak şimdi canım arkadaşım, pkk'lı pkk'yi her destekleyene denmez, şu ya da bu şekilde kürt halkının kurtuluş mücadelesini savunan ama pkk örgütüyle ilişkisi olmayan bazı solcularda var. önce bunu bir öğrenmeli ve yarı-pkk'li ve sempatizan ile gerçek pkk'li ayrımını yapabilmelisin.
ikinci ayarına gelelim..
ülkücü ve pkk'li karşılaştırması yapmışız, kendileri beğenememiş. yakındığı yerde ülkücüleri pkk'den daha kötü olarak tanımlamam. hayır bunun yanlışı nerede bilmiyorum. ülkücüler tüm tarihleri boyunca amerikan emperyalizminin yalakalığını yapmış, ülkenin sömürgeleşmesinde büyük rol oynamış ve tekelci sermayeye hizmet etmiş bir avuç andavaldan başkası değil. yani ülkede sömürge tipi faşizmin idamesi için terör estiren ve bunu egemen türk milliyetçiliği (faşizmi) için uygulayan bir kesim, halkının ulusal kurtuluş mücadelesini sürdüren bir örgüt ile kıyaslanınca ortaya komik bir tablo çıkıyor. bunu senin o fındık kadar beynin almasa bile.
üçüncü ayar; domuz eti..
arkadaş islam başlığı altına girdiğim, bacon (domuz pastırması)'nın güzelliği üzerine ironik amaçla yazılmış entry'de anlamaktan aciz. yani arkadaş sanıyor ki, ben türkiye'den türkiye'ye ya da türkiye'den ortadoğu ülkelerine göre bir oryantalizm yapıyorum bu giride. ben de bir frank ruhu sezdi sanırım, "geleneklerini hor görüp, batıya özenen" ya da o tarz bir şey vasfında. ancak bilmiyor ki, bu domuz etini sadece avrupalılar ve franklar değil, orta asya'da yaşayan çinliler, taiwanlılar, hintliler ve dahası güney amerika ülkelerinde yaşayan insanlarda bolca tüketmektedir. çinliler domuz etini dünya'da en fazla tüketen ulustur. yani aslında domuz etini yemek değil yememek biraz acayip ve dışlanması gereken bir tutum. bu bağlamda domuz eti yemenin dana eti yemekten bilimsel açıdan pek bir farkı olmasa gerek.
son ayarımız, askerler ve devrim üzerine..
orada bahsedilen askerlerinde rütbeli olanlar olduğundan habersiz bu arkadaş. sanıyor ki, işçinin köylünün garibanın 15 aylığına askere yolladığı çocuklarına karşı halkın yine kendisi birleşip devrim yapacak. anlaması kıt olduğundan, aslında bahsolunanın oligarşiye hizmet eden faşist diktatörlüğün askeri bürokrasisinde görevli üst düzey askerler olduğunu anlayamamış. devrim elbette, ezilen halkın ve ordu bürokrasisi içinde ezilen askerlerin, işçilerin devrimi olacaktır. burada hedef alınan burjuvazi ve onun askeri-sivil bürokrasisidir.
her neyse ayar vermeye çalışırken ayar almak buna denir sanırım. umarım sözlük formatına aykırı bir yer olmazda, bu nickaltında durur, ilgili zevatın ne olduğuna da diğer katılımcılar kolayca karar verirler.