boynuna gemini vurunca at psikolojisine kapılıp, köpek gibi havlamak yerine at gibi kişnemeye başlayan ve bunun olabilirliğine kendini inandırıp bu şekilde kişnemeye devam eden bir köpeğe , kendine gel lan it, kişnesende ayaklarına nal taksanda sen bir köpeksin deme yollarından biridir.
modernite olarak adlandırılan dönem ile feodal dönem arasındaki efendi-köle ilişkisinin paradigması teorik ve pratik anlamda aynı kalıp, pratikselliğin şekilselliği açısından farklılık göstermiştir. hegel amcaya selam olsun, hegelyan marksistlere zıkkım olsun, marksistlere helal olsun! anlayabilene...
şimdi helal olsunlar grubundan bir bakış açısıyla bu farkılılığı şu şekilde ifade etmek mümkündür; feodal dönemde işlerin ne şekilde yürüdüğünü anımsayalım, büyük toprak sahiplerinin emri altında 2 grup bulunur, birisi köleler, diğeriyse köleleri çekip çevirmekle yükümlü amirler, bir nevi kahyalar. efendi-amir ve amir-köle ilişkisinde köle ilk önce efendisinin daha sonraysa amirinin kölesidir, ve ikisi birden efendinin kölesidir.
efendinin amirine verdiği görev; al bu köleleri şu saatte tarlaya götür, şu saate kadar orada çalıştır, daha sonra onları toplayıp yeniden çiftliğe getir, çiftliğin içindeki şu mekanda yemeklerini yedir, şu saatte al onları şu barakaya götür, orada uyusunlar, yarın sabah yine aynı saatte al tarlaya götür, çalıştır,getir..... genel anlamda rutin şablon bu şekildedir. efendi tarlasında çalıştırdığı kölelere para vermek yerine, yemek ve barınma ihliyaçlarının karşılanmasını sağlıyor.
modernite olarak adlandırdığımız dönemdeyse patron - amir- işçi triosu arasında şöyle bir ilişki sözkonusudur; bu sefer büyük çiftliklerin yerini fabrikalar, holdingler, atölyeler almıştır, işçi bu mekanlarda amirin denetimi altında belirlenen saatler içinde çalışır, bu çalışmanın karşılığında belli bir para alır, feodal dönemde yemek ve barınak olarak ödenen karşılık şimdi yerini paraya bırakmıştır, bu parayı ödeyen patronun temelde sana buyrduğu şudur; sen bu parayı al, git kendine barınacak bir ev tut, temel ihliyaçlarını bu parayla karşıla, yarın yine aynı saate işine gel ve akşam olunca çek git evine, dinlen yarın tekrar işine gel..... bu kısır döngü bu şekilde devam eder gider.
işte bu döngünün ve mantalitenin hüküm sürdüğü, kurumsallaşmamış, çalışanına saygı , emeğe değer vermek gibi kavramlardan bi haber olan bir ortamdaysanız bir an önce yapmanız gereken eylemdir, onurlu olmak, aç kalmaktan daha vasıflı ve erdemli bir tutumdur. arkadaşım bu dünyaya bir defa geliyorsun, kendini at sanan köpeklere kendini ısırtmek nereye kadar, at kendini denizlere ısıracaksa seni köpekbalıkları ısırsın, en azından onların gerçek doğaları bu şekilde.