yağmurlu bir sabah

entry7 galeri
    2.
  1. içinde dolup taşmayı bekleyen her türlü düşünceyle yıkayabilirsin beni. Nasıl ki yükünü taşıyamayan bulutların terk ettiği yağmurlarını kabul ediyorsam, sana da sırtımı dönmem. Sıcağın ve soğuğun ortasında, dalgaların kıyıya çarptığı o yerde, ne ıslak ne de kuru kumlar avuçlarımda.

    Kum tanelerini, ıslatmayı denesen? Durur da yapışır ellerine. Ne dersin? Belki biraz daha zaman. Gitmemiz kolay olur. Kimse görmez, kimse bilmez. Kafayı bozdum bu yerden uzaklaşma işlerine. Ayaklarım değse de daha küçük bu yollar. ikimiz sığmayız. Arkamdan gel. Olur, da kaybolursan, patikalarda bulamazsan yolunu, ağaçlara sürersin elini. Hansel ve Gratel gibi masal kahramanı oluveririz ama bu devirde yere ekmek döşemek zor. iyisi mi sen peşimi bırakma.

    Tam bana doğru gel, ama koşarak. Sakın ağır ağır yürüme, bekleyemem. Dudakların kalabalık olmasın. Onları bir kez dahi denizlere değdirdiysen, tuzlarını silme üzerinden. Kupkuru ve yaralı hallerini bana bırak. Böylece ilk öpenin ben olduğunu anlayayım. Deniz gibi kok ki, seni eski bir liman sanmayayım.

    Seni önemsediğimden her şeyi ikili sunuyorum, sen seç, seçmeyi öğren böylece büyüyebilesin. Büyüdüğünde yaşatandan çok yaşayan ol acıyı da tatlıyı da. Her şeyi tek bindirme kalbine. Kalpleri kırma tatlı bitişlerinle ya da düşürme çehreleri acı gülüşlerinle, tezatlık da olmasın, o şekilde gel bana.

    En korktuğumu senden istiyormuşum gibi görünebilir. Değiş der gibi sana. Değişmeni değil daha güzeli istiyorum. Çünkü öyle yüksekten bakıyorum ki her yeri görüyorum, zamanı avuçlarıma versen elimin tersiyle iterim. itiraf ediyorum, ben burada kalmak istiyorum, burası neresi?
    0 ...