bu sabah kahvaltı yaparken yan masamdaki adam mutemelen karşısındaki hatun kişisini etkilemek için "yağmur, doğa ananın ve tanrının gözyaşlarıdır aslında" diye bir cümle kurdu.
bu cümleye tamamen katılıyorum ve yağmurdan kaçan ve saklanan insanları anlayamam. oysa yağmur yağarken sokaklar en güvenli, en güzel yerlerdir. bir çatının altında bekleyen insanları itip yağmura karışmak bambaşka birşeydir. yağmurda asla acele edilmez, yavaş yürünür. yağmurdan başka hiç birşeyi umursamazsınız ve belki bir şarkı mırıldanarak yavaş yavaş yürürsünüz. dünyanın en temiz en saf suyuyla ıslanarak, yağmurun kendine özgü kokusunu içinize çekerek, o bazen hızlı bazen yavaş sesini dinleyerek yürürsünüz. evet tanrının kendisi ağlıyordur. sizin için, karşıdaki adam için, bekleyen çocuk için, poşetli kadın için.. tüm günahlarınız için, tüm hatalarınız için.. ve siz yağmurda, o'nun gözyaşları altında yürürken temizlenirsiniz. birden yağmur kadar saf ve temiz olursunuz.ardındanda gülümsemeye, hatta kahkaha atmaya başlarsınız. çünkü yağmur temiz, huzurlu ve de saftır. ne de olsa tanrının gözyaşlarıdır..