insanın cevap veremeyeceği soruların cevaplarını kapsayan islam'da insan için temele koyacağı cevapların hepsi vardır ve kazandırdığı bakış açısı insana cevap olarak yeter. dolayısıyla cevap bulamayan insanın sorunu daha köklü soru ve sorunlardır. bakış açısıdır.
sorunuz ve sorununuz bitmez temel mesele kul olduğunu kabul etmektir. yaratılmış bir varlık olunduğunun bilinci ve sonsuz kudret sahibi bir rabbe iman etmek sistematize olarak her şeyin anlamlandırılmasını sağlar. bir inançsızın temel yanılgısı bilmek istemektir, bilmek değil mesele bir bakış açısı değişikliği ile görebilmektir. inanan bir insanla inançsızın baktıkları pencereler tamamen farklıdır ve beyin ona göre perspektif geliştirir. bir elma inançsız için sadece bir maddesel türeyişin türevidir inanan için bir nimettir. inanan elmanın nedenselliğini kavrar ve niçinine uzanır, inançsız nedensellik bulunması ile her şeyi çözdüğünü düşünür.
her şey için nasılı soran akıl niçini de sormalıdır? islam için niçin sorusuna odaklanmakta olunduğu gibi (cüz'i akılla külli akılla boy ölçüşme) madde için içimizde ve dışımızda gördüğümüz her şey için niçin sorusunu sorabilmeliyiz.
madde var... niçin? insan var... niçin? cevap: tesadüf... şöyle şöyle oldu böyle böyle oldu... e niçin? nedir bu maddeden akla uzanan nedensellik? nedir bu evrendeki bir takım akıllıca işleyiş? bu nedenselliğin doğurduğu niçin sorusunu açık yüreklilikle soramayan insan, anlam aramak saçmadır deyip yine kendince bir anlam çizecektir ve derinden olmayan yapay anlamlarla öyle ömrü tüketecektir... niçin?
yani mesele niçinlerde saklı? meselenin özü, bakış meselesidir. dolayısıyla her meseleyi temelinden almak lazımdır.
tesadüf demekle evren için niçin sorularından sıyrılmış olduğunu düşünmek çılgınlıktır. sonra da işte böyle buhranlar içinde geri dönmeyen zaman geçip gidiverir... zaman... zaman ne? şöyle şöyle, böyle böyle... evet aynen öyle, bilimle nedenselliği aramaya devam ama zaman... niçin? zaman varsa zaman öncesi... var olan yok olanın zıddıdır... var varsa yok da vardır... varlık öncesi yokluk... niçin?