söykü dergisi sayı 3 daktilo

entry61 galeri video1
    59.
  1. - deniz ile yolculuk;

    güzel bir hikaye beklerken tadına doyum olmayan bir masalla halvet olduk.

    - turkuaz, bence sen; belki de en zor olanı yapmalı ve masallar yazmalısın. zira, bunun için diğer yazınlarda gerekli olan tüm niteliklere ilaveten; sınırları konamayan bir düş yeteneği de gerekli ve bu sende fazlasıyla var.

    masal yazmak zor zanaattır, romana ve hikayeye benzemez. ilk bakışta herkes, 'amaaan canım! ne olacak sanki, düşle-düşle yaz gitsin! gözü ile bakar masallara. gel-gör ki kazın ayağı öyle her kuşunki gibi değildir.

    öncelikle, masallarda gerçekleşen gerçek dışı, düşsel olaylar dizgisi; başarılı bir mantık süzgüsünden geçmediği sürece, ortaya konan eserler alelade olmaktan kurtulamaz.

    aslında, masalların çoğu kez verdikleri nasihat biçimindeki anafikirler de bu mantıksal kurguyla oluşturulup hitap ettikleri okuyucu kitlesi olan çocuklara sunulmuş birer öğüttür. çocuklar demişken bunu, her yaştaki çocuklar olarak da biraz genişletelim.

    la fontaine'in ünlü 'kurt ile kuzu'sunu örnekleyerek biraz daha açık edelim;

    kurt ve kuzu'nun ırmak kıyısındaki karşılıklı konuşmaları, gerçek olmayan ya da en azından bizlerin öyle bildiği düşsel bir olaydır. ancak, kuzu'yu yemeyi aklına koyan kurt'un bir bahane oluşturmak üzere 'suyumu bulandırıyorsun' söylemine, kuzu'nun; 'ama kurt kardeş! sen ırmağın pınarına yakın olansın, dolayısı ile su senden bana doğru akarken ben senin suyunu nasıl bulandırabilirim.' cevabında yürütülen mantık kurgusu yadsınamaz.

    zamanlar arası geçişlerin gerek biçimsel ve gerekse düşünsel güzelliği, uzun sayılabilecek masalın en başı ile en sonu arasındaki bağlantının hiç koparılmadan, sıkıca tutulması ve okuyucunun tüm masalı aklında tutmaya zorlanarak tam motivasyonunun sağlanması, anlatımının çok içten ve hatta kimi zaman;

    "...
    -Çok güzel oldu ismi. Çok beğendim, Deniz.
    -Bence de çok güzel ismi.
    -Hadi şimdi bahçeye çıkalım. Dün vişne ağacının en yüksek yerine kadar tırmandım biliyor musun?
    -Çok büyük ama o. Nasıl başardın ki?
    -Ben yaparım işte..."

    şeklinde çocuksu ama kesinlikle çocuklaşmayan bir hal alması, 'çok güzel' olarak adlandırılabilmesini sağlayan görebildiğim artı yönleriydi.

    turkuaz'ı yürekten kutluyor ve bence önemli olan şu iki noktayı gözünden kaçırmamasını istiyorum.

    - bu yazın türünü, yani masalı tercih ediyorsan; çocukların motivasyon sürelerinin çok kısa olduğunu unutmamalısın. bahsettiğim çocukların illa küçük olmaları da gerekmez, büyük olanlarında da aynı durum söz konusudur. sen, vermek istediklerini daha kısa metinlerde de aynı lezzette verebilirsin, buna inanıyorum.

    - yoğurt yiyişini, daha güzel olmak, daha güzel ve etkili şeyler yazmak uğruna asla değiştirme. bırak seni okuyanlar; 'turkuaz'ın bu masal' desinler. klişeleşmek mi asla! ama bu kişiliğini, üslubunu ve özenini koru.

    son olarak;

    alın bu masalı varlık dergisi'nde yayımlayın! övgüler yağmayacaktır belki ama birisi de çıkıp 'bu da nedir böyle?' demeyecektir eminim.

    - unutmayın! sanat camiasında bu bir eşiktir, hem de çok önemli bir eşik.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük