maden işçilerinin ölümüne de kader dediler, tersane işçilerinin ölümüne de, barajda çalışan işçilerin ölümüne de... bu nasıl bir kadermiş ki sürekli işçiler ölüyor, ya yanarak, ya toprak altında kalarak, ya boğularak, ya da silikozise yakalanarak... bakanlar, milletvekilleri, başbakanlar hep aynı bahanenin ardına saklandı bugüne dek. işçilerin kaderi ölmek değil, kendilerini hem sömüren hem öldüren kapitalizmi ve onun yardakçılarını tarihin çöplüğüne gömmektir.