ince bir kar serpiştiriyor ve üstümdeki ince palto beni ısıtmamaya başlıyor. Burnum ve kulaklarım kıpkırmızı, yolu yarılamışken bir köpek görüyorum yavaş yavaş bana doğru yürüyor derken bir bisküvi parçası çıkarıyorum cebimden kim bilir hangi günden kalma. Elimi sağa sola haraket ettirerek köpeğin dikkatini üzerime çekiyorum. Saksının dibine atıveriyorum bayat ama hala yenebilecek olan bisküviyi. Yemeden önce teşekkür eder gibi bana bakıp kuyruk sallıyor. 2 parmağımla başına hafifçe dokunuyorum içim huzur doluyor. O bisküviyi yerken yoluma devam ediyorum.