beşiktaşlıyım, elbette gerekli skoru yakalayıp turu geçmeyi can-ı gönülden arzu ederim. ne var ki umutlu olmadığım, aslına bakılırsa bir tek maçta gösterilecek performanstan bağımsız olarak turu geçmeyi hak etmediğimiz maçtır. beşiktaş camiası olarak bunu hak etmiyoruz. öncelikle camia olarak. yıldırım demirören'i başımıza musallat edip, ancak onun keyfi istediği zaman ve dikte ettiği şartlarda başkanlığı bıraktığı uzun bir sürece göz yumduğumuz için. tepkimizi sansasyonel ve fakat işe yaramaz transferlerle bastırmasına izin verecek kadar duyarsız olduğumuz için. rakiplerimiz otuzbinli rakamlardan bahsederken kombine satışlarımız dörtbinlerde kaldığı için. basketbol takımımız efes, fener, galatasaray gibi rakiplerini dar rotasyonla yenerken, avrupa'nın üçüncü organizasyonu bile olsa yoluna final iddiası ile devam ederken küçücük salonumuzu hep boş, takımı desteksiz bıraktığımız için, beşiktaşlılık değerleri birer birer örselenirken grupçuluk virüsüne bigane kalıp paralı askerlere teslim olduğumuz için ve daha sayılabilecek bir sürü nedenden ötürü hak etmediğimiz maç ve turdur. liverpool'dan sekiz, metalist'ten dört yemek ayıp değildir, bunlar sadece kötü skorlardır. bunlarla dalga geçen debillere de kafam girsin. ayıp olan yukarda saydıklarımdır, bana bunları hatırlatan rakiplerime de hiç bir şey diyemem, kafam sadece önüme eğilir.
