der ve uzaklasir genc adam

entry326 galeri
    321.
  1. bunca yazıyı,* yok ya okurum ben nolacak ki diyerek
    okumaya niyetlenen arkadaş! iyisi mi gel vazgeç bu
    sevdadan, sana kısa yazı mı yok.. ehe ehe.

    - kaynanan seviyormuş diyerekten davet edildiğim yemeğin
    hesabı bana kitlenirse kaynanam sevdiğinden sığdırmak
    istemiş olmadı diye düşünürüm. *

    - kendini evinde gibi hissettiği bi' kahve dükkanın
    önünde durup eş zamanlı alınan alkolü yine eş zamanlı
    seyreltmek için manitasına dükkanın üst katını işaret
    ederek ecnebi hayat rutinini tiye alan bi' edayla
    "kahve içmek için yukarı gelir misin?" esprisi yapan
    "kötü kız"... icabında ben sana, önce icap, cehennemin
    kapısına kadar eşlik.. rıdvan'a "bacın olur haa sikerim
    tarakanı iyi göz kulak ol yavruya, kızla aynı kazanda
    yanıcam diye değdirenler olmasın" diyerek teslim eder
    "ateş suyu içmek için içeri gelmek ister misin"
    esprisi yapmana da fırsat vermeden, tarifi "camiye
    geçinse sen bi' daha sor abisi ordakiler bilir" denilerek
    yapılan kendimi evimde gibi hissedeceğim cennete doğru
    "sen gir içeri aşkısı biraz işim var yarım saate
    yanındayım" demeyi de ihmal etmeyerek yol alırım,
    sen ne konuşuyosun be piii desem "damsız almıyoruz"
    lafıynan derdest edilsem.. hoşuna gider idi dii mi
    aşüfte seni!?... (- aga, ya içeri girme konusunda
    uygulamaları farklı, normalde er kişinin damsız
    girrrememesi gerekir, bar mı olum orası, ya da buna
    cehennem bekçileri de dahil herkesler bi' komıklıklar
    efenime söyliim bi' şakalar peşinde. -bitti mi!?)

    - gittiği için kaybeden'i unutmak için içmeye başlayıp
    ben seni unutmak için sevmedim'i mırıldanan kaybeden
    sen hangi şarkıyı söylüyorsun aga.

    - silahlı saldırı sırasında mesajı diğer insanlara
    iletmesi için öldürülmeyen adam şayet çatışma
    seslerinden dolayı anlıkta olsa duyu yitimine
    maruz kalmış olsa mafya elemanlarınca duyduğu
    zannedilen mesajı taraflara, iletilmesi
    gerekenlere nasıl iletecek. bu bir ihtimal de
    olsa mesajın iletilmesi katti surette önem arz
    ediyorsa kesinlikle ihtimalin dahli içinde
    öncelikli bi' yere sahip olması gerekmez mi bu
    ihtimalin? öldürülmeyen adamın dışındakilerin
    son nefeslerini vermede vuku bulan vahşetin akla
    hayale gelmeyecek şekilde olması, öyle olduğunu
    düşünelim, diğerleri için, her kimlerse artık onlar,
    mesajın ne olduğu gayet açık değil midir? ne
    diye klasik tabloya bel bağlayaraktan adamı
    artizlik laf edecem diye serbest bırakıp elindekini
    denize geri atıyosun arkadaşım. (bkz: onun için fark etti)
    sizler ki hakanlar hakanı, efendi adam yerine
    piç adam tercihi yapan kızların gözdeleri olan
    mafyalarsınız, işinizi garantiye, mesajı yazıya
    veda mektubu hesabı "siz bu mektubu okuduğunuzda
    biz çok uzaklarda olmiciiz muhtemelen gölge gibin
    takip edip bi punduna getirdiğimizde ümüğünüzü
    sıkıp g.tünüzden kan aliciiz" vb laflar ile bezeli
    "mesaj mektubu" olarak, söz uçar yazı kalır da
    cabası, geçiriversenize ağalar.. diye rüyamda
    düşünürken kesik at kafası ile uyanmam hiç mi
    hiç komik değildi bi' kerem.. aha aha.

    - düşünüyorum da düğüne neyin oturmaya giden ekseri
    kaşık havasına iştirak etmeyen beni hayal gücüyle
    havaya uygun eğip büken olmuş mudur? *

    - her ne kadar girmezden evvel mekan kendini ele
    veriyo da olsa bi' anafora kapılıp girilen,
    "kızlar teklif ediyomuş", mekandaki.. fahiş fiyata;
    "ohaa! bi' bilmem ne bu kadar olur mu lan! resmen
    adam s.kiyolar amk" gibi bi' replikle dikkat
    çekmeye çalışan arkadaşının söylemindeki
    yersizliğine... yerin kirasından, servisinden,
    hizmet kalitesinden, sincesinden, bilinirliğinden,
    ünlülerle dolup taşıyo olmasından, nezihliğinden,
    titrinden ve bilumum bilmem neyse artık ha işte
    onların poku püsüründen neyin dem vurarak, fiyattaki
    fahişliği bi' zemine oturtma, legalize etme içine
    girerek mukabele eden adam.. muhtemelen hesap sonrası
    bari en azından alman gibi takıliim bugün diye içindeki
    mini çakallığı harekete geçirmekte bi' beis görmeyecek
    ya da bi' hayli zorlama yalan olan "cüzdanı evde
    unutmuşum aga"ya çark edebilitesi yüksek olan ve
    yahut ta en başından beri "bugün bendensin dedi
    canım arkadaşım benim, e varsın o düşünsün salak,
    çokta fifi açıkcası amk" hissiyatındaki mevcudiyeti
    bi' kale gibi koruyan adamdır gibime geliyor.
    "harbi haa!! kalk gidek orta halli bi' meyhaneye
    bilemedin çayhaneye" dese ya da cuk bi' kıyas
    olacağını düşündüğü şu "bu parayla yurt dışında
    çocuk okutursun meh meh" gibi bi' lafı pişkin
    pişkin edivererek, arkadaşının cümlesine tümevarım
    uygulasa, arka çıksa dersin ki adam galiba
    mekandaki ederin efenime söyliim ihalenin kendisine
    kalabileceği ihtimali üzerinde duruyo ya da
    "ulen hesabı ben ödiyecektim, öyle demiştim,
    buraya gelmekle büyük hata etmişiz, ah benim
    salak kafam, evlat acısı gibi koyar şimdi bu
    hesap bana, hay allah, şimdi kalkmak da olmaz,
    artık g.te giren şemsiye, razı oliciim, kaderimse
    çekerim, napiim" gibi düşünce balonları üretiyo..
    ama yoook. bi' keçi gibi inatla, mevzu bahis
    belleyip masaya yatırdığım, bi' yandan da,
    "ne demiştin ki aga hatırlayamadım üstünden
    bi' kaç cümle geçti" dediğin, legalize etme
    cümlesine, nişan tahtasına saplanan bi' dark
    oku gibi saplandıysa o adam, tam bi' yarrrak
    kafalı adam olduğu gibime mibime gelmez aga,
    ta kendisidir o icabında anadın mı der ve ....

    - kazığa oturtulmaktan cadının yeni bi büyüsüyle
    ya da prensesin öpücüğünü geri almasıyla kurtulan
    kurbağa prensten nidalar.. vlad vlad *

    - üstü açık spor erkek olan bendeniz, kabbağın
    hası olan bi' medyuma gidip "gelecekte bende saç
    görüyo musunuz acep hffs hffs" diyecek olsam..
    kendisinden beklenmeyecek kadar seri bi' şekilde
    "sen ancak rüyanda görmeye devam edersin, hadi
    anam hadi, 'boş lafları, zevzekliği bırak,'
    dükkanın önünü kapatma, odayı terk i diyar et,
    almanya'dan kamyonla oğlum gelecek, hiç olmadı
    direndin, şu cam küre adına yemin ediyorum bi'
    kamyon adam yığarım buraya" gibi uzunca ve zavallı
    mazeretler içeren, türkish bi' cümle kurarak topu,
    orta yuvarlağın kendi yarı alanıma bakan dilimine
    havalasa.. bende, üzerimde havan topu etkisi
    yaratacağını düşünerek gönderdiği hava topunu
    göğsümde yumuşatıp, kafamda, işporta tezgahı
    malikanesinin güzide demirbaşı, yeşil kristal
    küresini paralamasını da göze alarak "öyle mi al
    o zaman amk. sen kaşındın pis keltoş" düşünceme
    paralel "gaybı maybı pekala bilen rabbil alemin
    kafadan zaten biliyordur, eşşek değilsin ya ki
    elime geçecek bi' sihirli değneğe bakar eşşek olman,
    sen de bilirsin, sıla hasreti çeken gurbetçin,
    kapından kovduğun fakir ama onurlu genç adama tercih
    ettiğin, yani alamanyalardan gelirken okunmuş alaman
    çikolatası ki muhtemelen 'ritter sport'tur,
    getirecek olan oğlun da, sen ben gibi, şu elinin
    altındaki tükmükle parlattığını düşündüğüm ruh
    topun gibi "pırıl" mı hffs hfss" diyecek olsam...
    've olaylar gelişir'e kapak atabiliriz di mi abi?

    - içler dışlar çarpımı.. planlarımdan bahsedip
    güldürdüğüm tanrının benim onu güldürüyor olmamdan
    mütevellit beni de güldürmesi gerekmez mi? *
    0 ...