bunca yazıyı,* yok ya okurum ben nolacak ki diyerek
okumaya niyetlenen arkadaş! iyisi mi gel vazgeç bu
sevdadan, sana kısa yazı mı yok.. ehe ehe.
- kaynanan seviyormuş diyerekten davet edildiğim yemeğin
hesabı bana kitlenirse kaynanam sevdiğinden sığdırmak
istemiş olmadı diye düşünürüm. *
- kendini evinde gibi hissettiği bi' kahve dükkanın
önünde durup eş zamanlı alınan alkolü yine eş zamanlı
seyreltmek için manitasına dükkanın üst katını işaret
ederek ecnebi hayat rutinini tiye alan bi' edayla
"kahve içmek için yukarı gelir misin?" esprisi yapan
"kötü kız"... icabında ben sana, önce icap, cehennemin
kapısına kadar eşlik.. rıdvan'a "bacın olur haa sikerim
tarakanı iyi göz kulak ol yavruya, kızla aynı kazanda
yanıcam diye değdirenler olmasın" diyerek teslim eder
"ateş suyu içmek için içeri gelmek ister misin"
esprisi yapmana da fırsat vermeden, tarifi "camiye
geçinse sen bi' daha sor abisi ordakiler bilir" denilerek
yapılan kendimi evimde gibi hissedeceğim cennete doğru
"sen gir içeri aşkısı biraz işim var yarım saate
yanındayım" demeyi de ihmal etmeyerek yol alırım,
sen ne konuşuyosun be piii desem "damsız almıyoruz"
lafıynan derdest edilsem.. hoşuna gider idi dii mi
aşüfte seni!?... (- aga, ya içeri girme konusunda
uygulamaları farklı, normalde er kişinin damsız
girrrememesi gerekir, bar mı olum orası, ya da buna
cehennem bekçileri de dahil herkesler bi' komıklıklar
efenime söyliim bi' şakalar peşinde. -bitti mi!?)
- gittiği için kaybeden'i unutmak için içmeye başlayıp
ben seni unutmak için sevmedim'i mırıldanan kaybeden
sen hangi şarkıyı söylüyorsun aga.
- silahlı saldırı sırasında mesajı diğer insanlara
iletmesi için öldürülmeyen adam şayet çatışma
seslerinden dolayı anlıkta olsa duyu yitimine
maruz kalmış olsa mafya elemanlarınca duyduğu
zannedilen mesajı taraflara, iletilmesi
gerekenlere nasıl iletecek. bu bir ihtimal de
olsa mesajın iletilmesi katti surette önem arz
ediyorsa kesinlikle ihtimalin dahli içinde
öncelikli bi' yere sahip olması gerekmez mi bu
ihtimalin? öldürülmeyen adamın dışındakilerin
son nefeslerini vermede vuku bulan vahşetin akla
hayale gelmeyecek şekilde olması, öyle olduğunu
düşünelim, diğerleri için, her kimlerse artık onlar,
mesajın ne olduğu gayet açık değil midir? ne
diye klasik tabloya bel bağlayaraktan adamı
artizlik laf edecem diye serbest bırakıp elindekini
denize geri atıyosun arkadaşım. (bkz: onun için fark etti)
sizler ki hakanlar hakanı, efendi adam yerine
piç adam tercihi yapan kızların gözdeleri olan
mafyalarsınız, işinizi garantiye, mesajı yazıya
veda mektubu hesabı "siz bu mektubu okuduğunuzda
biz çok uzaklarda olmiciiz muhtemelen gölge gibin
takip edip bi punduna getirdiğimizde ümüğünüzü
sıkıp g.tünüzden kan aliciiz" vb laflar ile bezeli
"mesaj mektubu" olarak, söz uçar yazı kalır da
cabası, geçiriversenize ağalar.. diye rüyamda
düşünürken kesik at kafası ile uyanmam hiç mi
hiç komik değildi bi' kerem.. aha aha.
- düşünüyorum da düğüne neyin oturmaya giden ekseri
kaşık havasına iştirak etmeyen beni hayal gücüyle
havaya uygun eğip büken olmuş mudur? *
- her ne kadar girmezden evvel mekan kendini ele
veriyo da olsa bi' anafora kapılıp girilen,
"kızlar teklif ediyomuş", mekandaki.. fahiş fiyata;
"ohaa! bi' bilmem ne bu kadar olur mu lan! resmen
adam s.kiyolar amk" gibi bi' replikle dikkat
çekmeye çalışan arkadaşının söylemindeki
yersizliğine... yerin kirasından, servisinden,
hizmet kalitesinden, sincesinden, bilinirliğinden,
ünlülerle dolup taşıyo olmasından, nezihliğinden,
titrinden ve bilumum bilmem neyse artık ha işte
onların poku püsüründen neyin dem vurarak, fiyattaki
fahişliği bi' zemine oturtma, legalize etme içine
girerek mukabele eden adam.. muhtemelen hesap sonrası
bari en azından alman gibi takıliim bugün diye içindeki
mini çakallığı harekete geçirmekte bi' beis görmeyecek
ya da bi' hayli zorlama yalan olan "cüzdanı evde
unutmuşum aga"ya çark edebilitesi yüksek olan ve
yahut ta en başından beri "bugün bendensin dedi
canım arkadaşım benim, e varsın o düşünsün salak,
çokta fifi açıkcası amk" hissiyatındaki mevcudiyeti
bi' kale gibi koruyan adamdır gibime geliyor.
"harbi haa!! kalk gidek orta halli bi' meyhaneye
bilemedin çayhaneye" dese ya da cuk bi' kıyas
olacağını düşündüğü şu "bu parayla yurt dışında
çocuk okutursun meh meh" gibi bi' lafı pişkin
pişkin edivererek, arkadaşının cümlesine tümevarım
uygulasa, arka çıksa dersin ki adam galiba
mekandaki ederin efenime söyliim ihalenin kendisine
kalabileceği ihtimali üzerinde duruyo ya da
"ulen hesabı ben ödiyecektim, öyle demiştim,
buraya gelmekle büyük hata etmişiz, ah benim
salak kafam, evlat acısı gibi koyar şimdi bu
hesap bana, hay allah, şimdi kalkmak da olmaz,
artık g.te giren şemsiye, razı oliciim, kaderimse
çekerim, napiim" gibi düşünce balonları üretiyo..
ama yoook. bi' keçi gibi inatla, mevzu bahis
belleyip masaya yatırdığım, bi' yandan da,
"ne demiştin ki aga hatırlayamadım üstünden
bi' kaç cümle geçti" dediğin, legalize etme
cümlesine, nişan tahtasına saplanan bi' dark
oku gibi saplandıysa o adam, tam bi' yarrrak
kafalı adam olduğu gibime mibime gelmez aga,
ta kendisidir o icabında anadın mı der ve ....
- kazığa oturtulmaktan cadının yeni bi büyüsüyle
ya da prensesin öpücüğünü geri almasıyla kurtulan
kurbağa prensten nidalar.. vlad vlad *
- üstü açık spor erkek olan bendeniz, kabbağın
hası olan bi' medyuma gidip "gelecekte bende saç
görüyo musunuz acep hffs hffs" diyecek olsam..
kendisinden beklenmeyecek kadar seri bi' şekilde
"sen ancak rüyanda görmeye devam edersin, hadi
anam hadi, 'boş lafları, zevzekliği bırak,'
dükkanın önünü kapatma, odayı terk i diyar et,
almanya'dan kamyonla oğlum gelecek, hiç olmadı
direndin, şu cam küre adına yemin ediyorum bi'
kamyon adam yığarım buraya" gibi uzunca ve zavallı
mazeretler içeren, türkish bi' cümle kurarak topu,
orta yuvarlağın kendi yarı alanıma bakan dilimine
havalasa.. bende, üzerimde havan topu etkisi
yaratacağını düşünerek gönderdiği hava topunu
göğsümde yumuşatıp, kafamda, işporta tezgahı
malikanesinin güzide demirbaşı, yeşil kristal
küresini paralamasını da göze alarak "öyle mi al
o zaman amk. sen kaşındın pis keltoş" düşünceme
paralel "gaybı maybı pekala bilen rabbil alemin
kafadan zaten biliyordur, eşşek değilsin ya ki
elime geçecek bi' sihirli değneğe bakar eşşek olman,
sen de bilirsin, sıla hasreti çeken gurbetçin,
kapından kovduğun fakir ama onurlu genç adama tercih
ettiğin, yani alamanyalardan gelirken okunmuş alaman
çikolatası ki muhtemelen 'ritter sport'tur,
getirecek olan oğlun da, sen ben gibi, şu elinin
altındaki tükmükle parlattığını düşündüğüm ruh
topun gibi "pırıl" mı hffs hfss" diyecek olsam...
've olaylar gelişir'e kapak atabiliriz di mi abi?
- içler dışlar çarpımı.. planlarımdan bahsedip
güldürdüğüm tanrının benim onu güldürüyor olmamdan
mütevellit beni de güldürmesi gerekmez mi? *