Sayfalarca yazı bulacağımı düşündüğüm bu başlıkta bir sayfanın bile dolmadığını görmem içimi burktu. Gerçi adını o kadar fazla duyup da ancak son bir yıl içerisinde izlemiş olmak da bir utanç sebebi midir, onu bilemiyorum.
Peki nasıl bir film? Ben ilkokul yaşındayken Trt 1 cuma günü korku filmleri kuşağını kaçırmadan izleyen bir nesilden geldiğim için, daha sonra da kendime bir dönem yüksek dozda Stephen King filmi aşıladığım için korku filmleri izlerken derinden etkilenmem ancak korkulacak tırsılacak yerde de tepki veririm.
işte bu filmi izledikten sonra, çocukluğumdan beri hiç olmayan birşey oldu: Zifiri karanlık evde yaratıklar dolaşıyor korkusuna kapılıp hızlıca yatağıma koştum.
--spoiler--
Filmde bir sürü ölüm var mı hayır, kan gövdeyi götürüyor mu hayır, esas kıza korkunç şeyler olup şekil mi değiştiriyor yine hayır. Ama mahvediyor arkadaş, tırım tırım ne olacak diye korkuyorsun. çünkü korkular kent insanı korkuları, yepyeni bir yere taşınıyorsun, çok güzel bir evin, daha iyi finansal imkanların var. iyi huylu komşuların var, herşey yolunda.. Ama ya herşey göründüğü gibi değilse, tüm bu güven çemberi içindeki etkenler senin iyiliğine değil kötülüğüne çalışıyorsa??
mia farrow inanılmaz bir iş çıkarmış, sanırım bu rolü dünya üzerinde daha iyi oynayacak insan yok. o ninni gibi şeyi de kendi söylüyormuş sanırım, o müziği de kim yaptıysa, Roman Polanski ye bu filmi kim çek dediyse, dövsem mi sevsem mi bilemedim.
--spoiler--
Acaba dedim bu filmi tekrar çekerler mi, çünkü sanki günümüzde geçse çok iyi bir iş ortaya çıkar. çıkar da, Rosemary'i kim oynayabilir ya da hangi insan evladı bu filmi Roman Polanski etkisinde çekebilir bilemedim. Hala izlemeyen varsa, benim gözümden en muhteşem korku filmleri sırasının tepesindeki filmdir, bulun buluşturun izleyin.