bir zamanlar gittiğimiz bir bar vardı
bir iki kadeh yuvarlardık inceden
güldüğümüzü hatırlar mısın kapı ardı
büyük işlerin adamıydık ezelden
arkadaş, ne güzel günlerdi
gönül hiç bitmesin isterdi
sonsuza bir gün ekler, dans ederdik fazladan
ne seçtiysek onu yaşardık
kavga edercesine koşardık
gençtik çünkü ve yol alacaktık durmadan
meşgul yıllar sonradan ezdi bizi
yolda yaldızlı kelimelerimizi düşürdük
seni o barda görsem şans eseri
gülümserdik birbirimize ve derdik:
(nakarat)
daha bu gece barın önünde durdum
eskisi gibi değildi hiçbir şey
camlarda tuhaf bir yansıma gördüm
gerçekten ben miydim bakan ve mey?
(nakarat)
tanıdık kahkahalar süzüldü kapıdan
yüzünü gördüm, sesini duydum aynı
kardeşim, yaşlılarız artık aklını oynatan
çünkü kalbimizdeki rüyalar hala aynı.