az durun da iki kelime de ben yazayım lan. hayatta girmem bu tarz şeylere ama bu sefer dayanamadım. ( yalanımı sikiyim amk ahah)
bu adama belkide ilk sallayan herif benim, dün tarafıma gelen bir tespitten sonra , bir iki ek*sik* gibi gördüğüm araştırmadan sonra o facebook sayfasından alıntılar ilebir yazı yazdım.
yazının asıl amacı çok da büyük sansasyon yaratmak değildi zira öyle bir amacım olsa milletin gözüne gözüne sokulabilecek bir başlık ile bunu yapardım fakat alelalde bir başlık olan (bkz: uludağ sözlük facebook sayfası) başlığında bu konuyu irdeledim.
konuyu ele alırken ne bir isim kullandım, nede bak bunu yapan bu yazardır dedim. zaten çok uzun ve alelade bir başlıkta yayınladığımız için kimse de siklemedi.
neyse bu yazıyı paylaştıktan sonra kaideyi taciz eden arkadaşımız tarafından sitem dolu ama bir o kadar haklı bir mesaj aldım. izniyle ana konusunu paylaşmak gerekirse," bu yazılar orya haftanın yada günün beğenileni olarak çıkıyor ve yayınlanıyor. bilader ben bu yönetimide tanımam, moderatörleride, hatta çoğuna sallamışlığım bile vardır" diyerek beni uyardı.
akabinde kendisine aynen şu cümleleri kurdum, dostum eğer dediğin gibiyse seni nasıl aklayabilirim?" bir yandan da dediği olayı araştırdım. gerçekten doğruydu, önce beğenilenlere giriyor entryler sonra o sayfada paylaşılıyor.
şimdi insanların sinirini bozan şeye gelirsek, benimde aklıma bir zamanlar takılıyordu, dün ki olaydan sonra artık yeminle umrumda değil( yeminime inanırken imam tarafımı göz önünde bulundurun)
insanların sinirini bozan şeye gelince; "bu adamların nasıl oluyor da bu kadar sevmeyeni varken, istatistiklerde altın, bronz ve gümüş madalya basamaklarında durabiliyorlar?"
evet bu bir sorudur, merak uyandırır fakat bunun sebebi yada nedeni bu facebook sayfası tespiti değildir. çünkü gerek moon light sonata, gerek mantığımız gerekse son 4 ayda tek bir entry girmeyen zall hazretlerinin konu ile yaptığı açıklamalar çok akilanedir.
ben tespiti yaptığımda bir kaç yazar arkdaşa da mesaj attım. yalan yok beyler, bakın kesinlikle oylama yapmayın ama başlığı görünür tutun, insanlar neler olduğunu görsün. bu mesajları attıktan sonra kaideyi taciz eden arkadaşın mesajını alıp araştırmayı yapınca bizim merak edilen sorularımızın cevabını bulamadığımı anladım ve hunharca hiç elim titremeden sildim gitti.
daha sonra tez gelen kotu haber kardeşimin yazısını okuyunca ona da telkinde bulundum, isterse oda konuyla ilgili açıklama yapabilir. " bizim aradığımız cevap bunlar değil, bu iddalar çürütülmeye müsait, bu adamların bir şekilde istatistiklere girmesinin nedeni bu facebook sayfası değil bak çok sağlam patlar bu sahtekarlık olayı" dedim ve işin peşini bırakarak o saatten sonra arkama yaslanıp kah gülerek, kah üzülerek olayın bir yerlere varmasını bekledim.
birilerine haksız suçlama mı yaptık, birileri bir kez daha mı yırttı, birileri göt altına mı gitti orası herkes tarafından farklı yorumlanacak fakat din gece için aksiyon dolu bir kaç saat geçirdik. herkes yazdı, gereken açıklamalar yapıldı, yiyen yedi, yemeyen gargara yaptı. yada kimileri tatmin oldu. olayı kısaca açıklamak gerekirdi fakat kısaca açıklanacak bir konu olmadığından bu kadar uzun yazdım.
(bkz: olum topsun sen) (bkz: götsün sen) diyecekler falan olacaktır tabi ama burda ne birilerini yerdim, ne de birileri hakkında yorum yaptım. olayı en başından anlattım.
ha bu saatten sonra bu adamın olayını da bok çözeriz demedi demeyin,
hadi önceden popüler değildi, "nerden bu kadar oylama alıyordu" diyorduk, şimdi adam popüler de oldu. reklamın iyisi kötüsü olurmu hiç? olmaz tabi.
eğer birilerinin hakkı yendiyse birilerine haksız atıflarda bulunulduysa müsebbibi benim. hafif bir taşkala ile sözlüğü karıştıralım dedik olmadı sıçtık. büyüdü de büyüdü. baksanıza lan, sözlük yıkıldı çöktü geçenlerde, ona bile entry girmeden gelişmeleri kullanıp çıkıp giden zall bile konu hakkında açıklama yaptı. * en çok buna güldüm adamın da keyfini kaçırdık, hazret seni gidi! *
neyse kara murat benim ama olsun genede siz çok dillendirmeyin!