sınıftaydık. arkadaşlarla muhabbet ediyorduk. sınıfımızın güzel kızı aslı da vardı tabi aramızda. aynı zamanda çok iyi muhabbetim vardır kendisiyle. beraber bütün gün alışveriş yaptığımız olmuştu. daha doğrusu o alışveriş yapardı ben de sevgilisi gibi, hamallık yapar çanta taşırdım.
konu sinemadan açıldı. çıkışta gitsek mi muhabbeti döndü aramızda. sıradaki ders, borçlar hukuku dersiydi ve hiç çekilecek gibi değildi. bazı arkadaşlar işlerinin olduğunu söyledi. ben aslı merve ve samet sinemaya gitmeye karar verdik.
ders bitti. klasik bir şekilde muhabbet ede ede sinemaya gittik. en yakın seans 14:50 ee bi korku filmiydi. adını hatırlayamadım açıkcası şuan. ama ketie holmes oynuyordu filmde. oturduk bekledik bir süre. sonra bilet almaya gittik. biletçi kız bana ve aslı ya, sevgili koltuğu adında, 2 kişilik koltuktan verdi. (biletleri ben aldığım için e hayır da diyemedi) samet lavaboya gitmişti. merve ayrıca bilet aldı. samet de onun yanı olsun istemişti. hepimiz yan yana olmayalım diye de gruplara ayrılmıştık. tabi onlar tekli koltuktaydılar.
ben ve aslı yan yana oturacaktık. aynı koltukta. yerlerimizi almak için salona doğru gittik. daha lamblar açıktı. bir de ne göreyim. salon bomboş. ortalarda 2 kız, ve biz. yani 6 kişilik bir salondu. merve ile samet ortalarda ydı. biz ise en arkanın bir önünde, sevgili koltuğunda baş başa.
film başlamadan önce muhabbet etmeye başladık. her zamanki gibi ben anlatıyordum, aslı da gülüp gülüp duruyordu. film başladı. en başlarda pek birşey yoktu klasik bir şekilde. zamanla korkunç öğeler ortaya çıkmaya başladı. aslı mısır ı falan bıraktı korkudan. ben ise sadece izliyordum. arada da sevgilime mesaj atıyordum.
bir sahnede küçük canavarlar ufak çocuğun etrafını sarmış ona saldırıyorlardı. çocuk elindeki balta ile canavarları öldürüyordu. çıkan sesler yüzünden aslı bir korku yaşadı ve koluma sarıldı kafasını eğdi. birşey demedim tabi. o sesler yüzünden itiraf etmeliyim ki ben de korkmuştum biraz. aslı kendine geldiğinde, koluma sarılmış, başını göğsüme koymuş haldeydi. ben ona uyacak şekilde bir elimle başını saçlarından tutmuştum. göğsüme bastırıyordum. bir anda başını kaldırdı gözlerime baktı. utanmıştı. belki de arkadaşlığımıza uygun olmadığını düşünmüştü. bir süre sonra ben elimi omzuna attım. ayaklarımızı öndeki koltuklara dayamıştık.bir sahnede kenetlenmiş şekilde sarıldık birbrimize. artık çekinmiyorduk. ben bir elim belinde, bir elim bacağında oalcak şekilde oturuyordum yanında. filmdeki ani bir hareketle başı kopan adama dayanamayıp gözlerini kapattı. elimi yanağına götürüp başını kaldırdım. sakin ol der gibi bir bakış attım. gözlerini kapattı.
kulağına eğilip 'korkma altı üstü bir film' dedim. gözleri hala kapalıydı. eğildi ve dudağımın altına bir öpücük kondurdu. çekildiğinde gözleri doldu dolu bakıyordu bana. tekrar gözlerini kapattı ve beni bekliyor gibiydi. ben de ona uydum ve dudaklarına yapıştım. sadece dudaklarını öpüyordum. ince yavaş ve tatlı bir şekilde. ikimiz de romantik geçen bu anlardan gayet memnunduk.
filmi bırakmış sadece öpüşüyorduk. elimi bacağından çekip yavaş yavaş baldırlarına getirmeye başladım. kalçasına koydum. o da eliyli saçlarımı kavradı. artık sade öpücük yerine ateşli öpücük anları başlamıştı. 2 dakika kadar böyle devam etti bu. ayrıldığımızda nefes nefese idik. gözlerime şevkle bakıyordu. su içtik. dudaklarımız kurumuştu. tam bu sırada anlaşmalı gibi film ara verdi. aslı, ben bi lavaboya gideyim, makyajım akmış dedi. geldiğinde film başlamıştı. 'çok şey kaçırdım mı? ' diye sordu bi de. sanki filmi çok izlemiş gibi. tekrar aynı pozisyonu aldık. olaya bir yerden başlamak gerek diye eğildim ve yanağını öpmeye başladım. bir süre sonra yanağını öpe öpe boynuna indim. boynunu öperken kendindne geçtiğini fark ettim. beni istiyordu deli gibi. elimi önce karnına koydum. benim sağımda oturduğu için, sol elimi önce bel üstüne koydum. elimi yavaş yavaş kaydırarak sağ göğsüne getirdim. bunları yaparken öpüşmeye başlamıştık. dudaklarını çekti ve kulağıma 'yapma' diye fısıldadı. ben oralı bile olmadım. göğüslerini okşuyordum. kendini benim kollarıma bırakmıştı. kontrol ise bendeydi. şal ını çıkartıp yan koltuğa koydu. üstünde uzun kollu bir gömlek vardı gök mavisi renginde. tekrar aynı şekli aldıktan sonra, ben elimi göğsünden yana çekip, gömleğinin bi düğmesini açtım. dudağımı sert bir şekilde ısırdı. bağırmamak için kendimi zor tutarken 2 3 4 ve 5. düğmeleri açtım. siyah sütyeni içinde memeleri vardı. elimi sötyenin içine soktum ve onları okşamaya başladım. dudaklarımızı ayırıp memelerini öpmeye koyuldum. uçuyordu resmen. ince öpücük ve ufak ısırıklarla, memelerine yaşanmadık zevkler yaşatıyordum. biraz yayılmaya balıştı koltukta. yayıldıkça üstüne eğiliyordum. en sonunda o, ufacık koltukta yatmış, ben ise onun üstündeydim. dayanamıyordum o an. pantolonunu açtım. hiç bir şey demedi. gömleğini kapattı. pantolonu yarı şekildeydi. önce iç çamaşırının altına soktum elimi ve ona orgazm tadında anlar yaşattım.
elini pantolonuma götürüp benimkini sıkmaya başladı. kemerimi açamayınca fermuarı açıp eliyle onu dışarı çıkartmayı denedi. çıkarttı da. toparlandık. yan yana idik. eğilip onu yalamaya başladı. uçuyorduk resmen. bir süre sonra başını çekti. onu kucağıma aldım. patlak olduğunu biliyordum. bana söylemişti, eski sevgilisyle büyük bir pişmanlık duyacağı şey yaşamıştı. işte o pişmanlıktı bu. kucağımda iken onun içine giremiyordum pantolon engel oluyordu. ben de yağa kaldırdım onu. oturduğumuz koltuğun başını tut dedim ona. tuttu. bi nevi domalmıştı. arkasına geçtim. ne bulduysam girişiyordum. 4-5 dakika kadar dişlerimizi sıka sıka bunları yaptık. boşalma zamanım geldiğinde, onu yapmayı bıraktım kolundan tutup kendime çektim. ben ayakta idim. omuzlarından bastırıp diz çöktürdüm. doyasıya yalıyordu. arada, boğazına kaçtığı için kusacak gibi oluyor ve çıkartıyordu ağzından. artık düzene girdiğinde, ben zevkin doruklarına ulaşmış onun ağzına çocukları yollamıştım.
daha sonra ise ıslak mendil ve bilumum şeylerle üstümüzü başımızı temizledik. yan yana oturduğumuzda yorulmuş ve zevkten kendimizden geçmiştik.
başını omzuma yasladı. o anlar yaşanırken filmdeki hiç bir sese kulak asmamıştık. sanki film durmuş gibiydi. 15 dakika akdar böylece izledik filmi. film bittiğinde biz de çıkışa yöneldik. dışarı çıkarken, samet ile merve nin ortada olmadığını fark ettim. daha sonra arkamızdan geldi onlar da. (sanırım diğer giriş merdivenelrini kullanmışlardı ki karşılaşmadık çıkışta).
merve 'off be korkunç değildi ama o sesler ürperticiydi' dedi. aslı da 'en baştaki sahne de çok korktum ben yaaaa' dedi. çünkü tek o sahneyi izlemişti. bana baktı, utanıp gülümser gibi bir hale girdi. daha sonra hadi gidelim der gibi baktı samet aslı ve bana. 'hadi gidek' dedim ve çıktık dışarı. merve ve aslı lavaboya gitti. biz de muhabbet ediyorduk samet le. derbi muhabbetiydi tabi. gs lıydık ikimiz de.
aslı önce çıktı. merve daha yoktu ortada. tuvalet ler karşılıklıydı erkek ve kız tuvaletleri. karşılarında ise oyuncak mağazası. aslı dedi, 'merviş gelene kadar şunlara bakalım çok güzel ya çok severimmmm' dedi. samet ben sevmem diyince mecburen ben gittim aslıyla. oyuncak kamyon ve pepee ler vardı dükkanda. onlara baktı 'eskiden hep şu bebek gibi bebeğim olsun isterdim. ama konuşan bebeklerden hiç almadılar bana' dedi. 'ben alırım sana' dedim ve gittim bebeği aldım. çıktığımızda merve de oradaydı ve bizi bekliyorlardı. avm den çıkarken çok mutluydu aslı. tam avm bahçesinden çıkıp durağa gidecekken, merdivenin orada beni durdurdu ve bir kere dudağımdan öptü. diğerleri anlamadan onlara yetiştik. merve ve aslı aynı yurtta kaldıkları için, onlar aynı otobüse bindiler. samet in evi yakındı ve yürüyerek gitti. ben de yurda gitmek için başka bir otobüs bekleyecektim. aslı arabaya bindikten bi dk sonra, 'sana aşığım' diye cevap yolladı. bugün ise okula gelmemişti. mesaj attım ama hiç birine cevap alamadım. onun için endişelerim var beyler. utandı mı ya da pişman mıdır diye düşünüyorum dün için.
sence sevgilimden ayrılıp aslı ile mi olmalıyım sözlük ?
