ayın 12'sinde yayınlanan derginin, ayın 12'sinde yayınlanan öykülerinin bulunduğu dergidir.
şöyle ki derginin agası olan experimental hikayesine bakılırsa eğer, ayın 12'sinde yayınlamış. agam şahin k. dan farkın yok yemin ederim. bir şey soracağım senin yazdığının yayınlanmama ihtimali olmadığı için mi hikayeyi yazdığın gibi dergiye ekledin. hangi ara okudunuz lan? ya da bir şey merak ediyorum son güne kadar beklettiğin bu hikaye için, taa 1 hafta öncesinden öykü yazan kaç kişinin hikayesinin yayınlanmamasını sağladın? 1 kişilik kontenjan şart çünkü senin için. son gün öykü yazıyorsun boru mu?
anladığım kadarıyla bu dergide okunmaya değer öyküleri seçmenin tek kolay yolu var. öykülerin girildiği entry tarihlerine bakmak. ayın 1-2-3 ünde entry girenlere rağmen, ayın 10-11-12 inde entry girip, o entryleri öyküye dahil ettirmekte büyük başarı ama daha önceden yazılmışları okumak daha mantıklı sanırım.
evet kardeşlerim, daha önceden söylediğim gibi tekrar söylüyorum. siz asla bu dergiyi bir yere getiremeyeceksiniz bu kafayla giderseniz. evet yapıcı değil yıkıcı olmayı tercih ediyorum çünkü sizin adaletsizliğinize ayar oldum.
şimdi kalkıp kimse bana laga luga yapmasın, experimental öyküsünü 1 hafta önce yazdı. sadece son gün ekledi diye. yemezler. gargara yapabiliriz ama isterseniz.
eğer hakikaten böyle bir durum söz konusuysa, yine adaletsizlik var demektir. diğer 1 hafta öncesinden entryi giren yazar arkadaşlar salak mı bir hafta öncesinden giriyorlar?
ayrıca okuduğum iki entry, experimental ve liberisticcommunist'in entryleridir. hani kıl kaptığım için söylemiyorum ama harbiden bok gibi. birisi kendi hayatından kesitler sunar, diğeri yaşanmış siyasi olaylardan.
sahi öykü ne demekti? yaşanmış veya yaşanması muhtemel olayları hayal gücünüzle süsleyip yazmaktı. anı anlatmak değildi yani.
edit:
ha bu arada madem nickleri dökmeye başladık tüm söyleyeceklerimizi söyleyelim tam olsun. biradetbeyfendi şimdiye kadar okuduğum 10-15 öykü içerisinde en başarılı olanı yazmıştı fare bölümünde.
ayrıca eksipozitif adlı yazarın, fare konulu bölümde yazdığı o boktan öyküye ve fare temasının olduğu öyküde sadece bir arkadan bakan bir fareyi betimlemeyle anlatmaya çalışmış olmasına rağmen o hikayenin nasıl yayınlandığı beni bir hayli şaşırtmıştır. açıkcası eksipozitif adlı yazarın bu bölümdeki öyküsünü de okuyacağım ve daha sonrasında karar vereceğim ne kadar objektif olunduğuna.
bide şey dicem ya. bende bir öykü yazsam, öyküyü experimental ve diğer söykü ağalarının nick altında paylaşsam, acaba onuda bir sonraki bölüme dahil ederler mi? sistem böyle ilerliyor sanırım.
söykü oluşumunu özetlemek gerekirse muhtemelen "anan zaaaa xd" dememiz gerekir.
ruhumuz liseli gardaş...
edit2:
fareli bölümde mo ni fe nickli yazarın yazdığı pop kek seven fare gibi bir öykü vardı. o öyküde bence bu dergide bulunması gereken tarzda öykülerden. her tarafından acemilik akarken öykünün, ben deniyorum ve başaracağım diyor adeta. hee birde en azından öykünün temasına sadık kalıyor. içerisinde fare kelimesinin bir kere geçtiği bir öykü yazıp bakın temaya uydurdum demiyor.
bu arada fareli öyküler arasında hakikaten yayınlanmayı gerektiren bir öykü vardı. sağolsun ağalarımızın kontenjanlarından ona sıra gelmedi. eğer kontenjanlar kalkarsa belki bu tür yazarların yazıları da yayınlanır, tema ve öykü arasında ilişkinin olduğu öyküleri okumaya başlarız. zira o yayınlanmamış olan adını vermeyeceğim öykü, hala aklımda belli başlı kesitlerle yer almakta. aradan 1 aya yakın süre geçmesine rağmen. sokakta yalnız yürüyen kadından, pas novemu fare diye bağıran adamdan, hitlerin kemelerinden daha anlamlıydı bence.