insanlar hayatlari boyunca birilerinden, birseylerden ve bazen kendilerinden ayrılırlar. fakat giden gelmediginden dolayi sanki yavas yavas eriyen bir buz kutlesi gibi ufalir manen. cogu bu duruma ilk olarak gideni geri getirmek icin ugrasır durur. elinden geleni yapar insan ustu gayretle. fakat ne yazik ki gayretleri hayret duygusuna dönüsür. artık bilinçsiz bir sekilde hayata ve kendine isyan eder. uykusuz geceler mi dersiniz mi yoksa yagmur altinda avanak avanak dolasıp hayati sorgulamak mi dersiniz ............ kendini hep teselli eder durur ...... feryat eden gönlünü susturmayı calısır. sefahate ve zevk alemlerine karısır. özlemle doludur yüregi ....... artık ozlemekten yorulur kisi..... gözlerine bir tevekkul oturur. yuregi deli gibi ozlemekte ruhu hülyalı kendisi ise teselli anilarla bulmaya calısır ..... artık o kisi icin hastadı vardır. ret kokan sarkıların zehirli ve ic yakıcı tadı vardır icine akıttıgı gözyaslari.... bazen gideni buldum sanır ama bu bıcak yaralayan hayalidir gidenin..... insan bazen imamla bu dunyadan ayrılmaz bu dunyadan... terkedilen caresizdir bunların ardında artık bu dunya ile pek alakası kalmamistir. o bir bos kabuktur hayalleri ve umutu olmayan yasayan oludur..... zaten cok gecmeden umut ulkesinin ruh mutemedi gelip onu alır gider ............