uludağ sözlük yazarları için fırsattan öte bir çağrı. yazmayı sadece; kız kaldırmak, ün kazanmak, egosunu okşatmak gibi sebeplerle sevmeyenler için bir yol. eleştiriler, hele de olumsuz eleştiriler; olmazsa olmaz. şunu unutmayın, "eğer gün gelip, size yanlış yolda olduğunuzu söyleyen kalmadıysa; gerçekten yanlış yoldasınızdır."
eleştirilerin belki de en büyük payını, bu oluşumun -aralarında experimental ın da bulunduğu-seçici kurulu alıyor. geçtiğimiz akşam, bir yazarın bana sorduğu ve çekindiği şuydu: "siz, bu seçenlerden biri olsaydınız, öykünüzü dergiye yollar mıydınız?" üzerine çokça düşünülmesi gereken bir konu mu? hayır. kişiye kalmıştır, her halükarda memnun olmayacak bir çok kişi mevcut. ister istemez, o yazı mı benim yazı mı? seçimini, artık bıkkınlık veren bir eski sevgili tadında sunmakta insanlar. tavsiyem ve o soruya yanıtım şudur:
bu yolculuğa çıkmayı göze alan ve tüm sorumluluğun kaynağında olan insansam, kendi dışımdaki değerlendirenlere; herkes gibi sunar ve sonucu beklerim. hatta o öykü hakkındaki kararı da yayınlandığı tarihte görürüm.
vasi yolculuğu, içerisinde bulunduğum sayının; daktilo çağrışım noktasına yakından temas ediyor. ölen bir yazarın çocuğunun çevresinde geçiyor. yazarken, dergi için özellikle bir yarım kalmışlık tadı bıraktım ve bu alternatif bir sona sahip.