yaşama aşırı yapışmış, çekip gidemeyen parazit canlılara ve bu iğrenç asalak yaşamı güzel, mantıklı göstermeye çalışan, intihar yenilgiyi kabullenmektir diyenlere, kısaca tüm kafasızlara sorulması gereken.
burayı onurlu gösterecek hiç bir şey yok. daha bunu kabullenemedikten sonra sürekli mana çıkarmak için kıçını yırtmana şaşmamalı. hepsi kozmik bir şaka ve hepsinin sorumlusu büyük şakacı. insanlara baktığınızda yüzleri değil saf acıyı görebiliyor iseniz anlarsınız bunu. öyle büyük tezatlarla canlanmış ve sürekli aşağıya yuvarlanan bir kayayı tepeye taşımanın sonsuz görevi.
sana bir şey söyleyeyim mi? asla mutlu olamayacaksın. asla istediğin gibi başarılı, tatmin olmuş olamayacaksın. kendini ne kadar kandırmaya çalışsan da asla istediğin kadar güzel olamayacaksın. hep eksik kalalacak, hep koşacak, hep yorulacak ve hep başaramayacaksın. yaşlanıp çirkinleşecek, ölümü bekleyecek ve neyi beklediğini aslında asla bilemeyeceksin. ve tüm bunları metanetle kabul edip kader deyip geçeceksin.
siktir lan!
ben vereyim cevabımı. bir çölün ortasında, ya da ıssız bir tepede, güneşe, yıldıza ya da her neye ise bakarak, ve açlıktan değil ve hastalıktan değil ve zamansızlıktan değil saf acıdan, o saf acıdan boğazım yırtılarak defalarca bağırarak ölmek isterdim.
bu ezeli iğrençliği onurlandıracak kadar yüksekten!
sadece böyle başarabilirim.
ama şimdilik madem başaramıyoruz, o zaman daha güzel başaramayalım.