cumartesi günü yerinden takip ettiğim şampiyonadır. diğer günler televizyondan takip ettim. tabi cumartesi günü gördüklerimi anlatmam daha mantıklı. öncelikle ülke olarak atletizme uzağız ancak sorsak yakınız. ben bunu çok eskiden beri gözlemlerdim ama bu şampiyonada emin oldum. kuralları bilmiyoruz ya da çok genel olarak, sporcuya destek vermeyi bilmiyoruz, sporcuları tanımıyoruz. bir kaç türk ya da devşirme türk başarı kazanırsa o zaman izliyoruz. ülkemizde düzenleniyor inanılmaz büyük bir turnuva 13 entry girilmiş sözlükte. salonun yüzde 70i turist. dün yanımda türk oturuyor bir tane pezevenk sanki federasyon başkanı. bildiği bir şey yok. şampiyona bülteninden "aa bu iyi derece yapmış kazanır kesin" diyor. bir şey soruyorum oradan okuyup cevaplıyor ama sanki dereceyi o yapmış ipnetor.
salon çok şahane ama bir de koltuklar bu kadar dar aralıklı olmasaydı. sen otururken önünden biri mümkün değil geçemiyor. çişimiz geliyor gidemiyoruz oradan geçmek zor gelir diye. gönüllüler çok enteresandı. şampiyona bülteni istedim bilmediklerini söylediler. gelirse veririz dediler. yahu senin kaç bilet sattığın belli değil mi? ona göre bülten bastırsana. bitti diyo gelecek diyo ama tabi ki gelmiyo. bende yanımdaki yavşaktan otlanmaya çalışıyorum.
gatlin müthişti ayrıca adams ve pearson rahatça kazandı. 400m kadınlar şampiyonu ross harikaydı. 2. oldukları bayrak yarışında da harikaydı ama bayrak ekip işi.
aslı ve ilham türkiye'de olmanın avantajını sonuna kadar kullandı helal olsun. ilham'ın mücadelesini şahsen ayakta alkışladım.
