yanlışlıkla yok edilmektir. madem düşünüyorsak varız, eğitim sistemimiz düşünmemize izin vermiyor, bizi yok ediyor. öğretmeninden ayrı düşünen, ona karşı çıkan hangi öğrenciye iyi sözlü notu verildiğini gördünüz? zaten bir şey öğrendiğimiz de yok. öğrenilen her şey bir süre sonra siliniyor, bu bizim de hatamız belki ama ezber zihinsel bir soykırımdır. bize ezberlettikleri tarihleri her yıl yine ezberlemiyor muyuz? öğrenmek nerde peki? demek ki sistemde, temelde, yöntemde bir sorun var. bunun üzerine hiç gidilmiyor, ya da yanlış yollar izleniyor. allah aşkına lise 2 öğrencisi bir tanıdığınız varsa alın inceleyin bir devletin verdiği kitabı. ben gördüm şok oldum. birt coğrafya kitabı, bir edebiyat kitabı var... sürekli öğrenciye soru soran, bilgi içermeyen, resim ağırlıklı başarısız kitaplar. burda amaç öğrencinin kendi başına araştırıp öğrenmesi böylece unutmaması, hayal gücünü kullanması filan. onun yerine her ay en az bir kitap okumayı zorunlu halde getirseler ya (!) üç beş kelimeyele konuşuyor gençler, hazne denen bir şey yok. yaklaşık üç yılda bir değişen sınav sistemi, müfredat da bir düzene sokulmadıkça biz kobayız. ayrıca emin olmamakla birlikte söylüyorum, müfredatlar amerika tarafından belirleniyormuş. fullbrigth adı verilen bir sistem ile türk öğrencilerin göreceği konular amerikanlarca belirleniyor. kitaplar da onlara bakıyor tabi. *