inananların yan yana görmek istemedikleri iki kavram. dinler eşcinselliği kesin bir şekilde reddederler, affedilmez günah olduğunu öne sürerler. bazı bilim adamlarına sapıklık olduğuna dair söylemler geliştirmeleri telkinini verirler. sonra da bakın bilim ne diyor derler ama aynı bilim evrim dediği zaman aynı bilim adamlarını kullanıp o da sapıklık dediremezler.
çünkü artık bilim çevreleri dinlerden üstün bir boyuttadır. genel olarak 'eşcinsellik sapıklıktır' diyen satılık bilim adamları bilim otoriteleri ve çevreleri tarafından kaile alınmaz.
şimdi bu ilişkinin bir de şu boyutu var. din otoriteleri evrimi çürütmek için bir fikir ortaya atmışlar; içgüdü. diyorlar ki 'eğer bir yaratıcı yoksa içgüdü nasıl gelişti'. farkında olmadıkları şey ise eşcinselliğinde bir iç güdü olması.
savunmanın devamı ise şu şekilde; 'abi içgüdü o değil, misal bir hayvanın yavrusunu koruması içgüdü' e yavrum aynı hayvan eşcinselde. sadece trt ve stv'de belgesel izlerseniz hayvanların hemen hepsinde eşcinsel eğilim olduğunu kavrarsınız.
sonuç olarak eşcinsellik bir iç güdüdür ve insan olsun hayvan olsun bütün organizmalarda mevcuttur.
not: bir insanı eşcinsel olarak yaftalamak, taşlamak, suçlamak eşcinselliğin ilk belirtisiymiş. aynen küçükken karşı cinsle olan olumsuz ilişkiler gibi. bakalım kaç kişi cesaretle kendini belli edecek.