anayasayı sürekli ihlal eden bir iktidar partisinin yarattığı hukuki hasarı gidermeye yönelik anayasal bir hakkın kullanılmasını ifade eden sözdür.
fransa'sa ermeni yasa tasarısına karşı anayasa konseyinin verdiği iptal kararını ilkesizliklerini kanıtlarcasına alkışlayanların, türkiye söz konusu olunca, "milli iradeye karşı hukuk darbesi", "550 milletvekilinin iradesini 11 kişi ipotek altına alamaz" gibi demokrasiye aykırı laflarla anayasa mahkemesini etkisizleştirmesi ve yavaş yavaş cumhurbaşkanının atamalarıyla ele geçirmesi, hukuk devletinin sonunu getirmektedir.
egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir. millet bu yetkisini, anayasal organlar vasıtasıyla kullanır. yürütme bunlardan sadece birisidir. parlamento ve hükümet, devlet organlarının bir kesimini, bağımsız yargı da diğer bir kesimini oluştururlar. bunlardan birisi diğerlerini hakimiyeti altına aldığında, o ülkede dengeler bozulur ve demokrasi ortadan kalkar. yürütme, anayasayı hiçe sayarak yasamayı ve yargıyı ele geçirmiştir.
şimdi de, yetkisi olmadığı halde, yeni anayasa yapmaktan söz etmektedir. yeni anayasa yapılması, anayasayı ortadan kaldırmayı içerdiği için anayasal bir suçtur. anayasanın bazı maddeleri, ki bugüne kadar üçte ikisi değiştirildiği gibi, değiştirilebilir, ama yeni baştan anayasa yapılamaz. bu suçtur ve muhalefet dahi bu suça iştirak ettiğinin farkında değildir.