bursa'daki belki de, tabiri caizse en piyasa olanından otobüs numarası. öyle bir iştir, ki bu otobüs ile yolculuk yapmak, üniversite yurdundan, heykel'e gidebilene kadar, ankara yolu üstünden bilecik'e varırsınız mazallah aynı zaman diliminde.
bir de, ne yaz ne de kı$ bu arabanın boş olduğu görülmemiştir bünyemce. örneğin dersten çıkılır, iş düşmüştür, heykele ya da altıparmak'a gidilmelidir. eh doğal sonuç olarak da, 48 numara size hizmet için konmuştur oraya; binesiniz de, ferah, temiz, rahat, sakin ve de en önemlisi bir adet hocanın dırdırını çekmiş öğrenciye zahmet vermeyecek derecede yolculuk yapılabilinsin diye. daha önceki tecrübelerinden, doğal olarak da 4 senelik bir uludağ üniversitesi öğrencisi olarak, allah'ın faidelibilgi kulu da monologu patlatır; '' oğlum bu arabaya kütüphanenin önündeki duraktan binilmez, tur$u olurum $erefsizim; bari iki dakka yürüyüm de, yurdun ordan paşa paşa binerim'' kimi zaman görülen arkadaşlar eşliğinde, yurdun oraya kadar geyik eşliğinde yürünür, tam veda anında bir de ne görülsün, 93 numara ile, 48 numara birbiriner taş atıyo, sidik yarıştırıyor '' hayır en çok yolcuyu ben taşırım, en konservesi benim ulan, canım isterse yolda kalıp da, milleti tehlikeye bile sokarım'' diye. bir bakarsınız, 'bedava ekmek kuyruğu'ndaymı$ gibi millet otobüs bekliyor yurdun önündeki duraklarda. tabii ki, hangi numarayı olabilir, yüzde %80'i 48 numara... 'eh ne yapalım binicez bi kere' denir, çoğunlukla özellikle bahar aylarına giriş zamanı, ya da havaların güzel olduğu zamanlar daşahlarının gramajını merak eden şoför abilerin kapıyı açmasını beklenen süre de, insana gerilim dolu dakikalar yaşattırabilir.
- bak bu kızı var ya hemen arkama almam lazım, ya da şu elemanın önünde durcak araba; ulan bi kere de benim önümde dursa da, krallar gibi istediğim yere otursam.. diye düşünür kardeşiniz.. sonra şoför amcanın, assolist edasındaki te$riflerinden sonra, millet çullanır da çullanır.. bir de erkek olacak, - tabii ya o zaman aklına geliyo sosyalitesi, bayanlara öncelik tanıma a$kı- düdükler kızlara yaransın diye, önündeki ya da arkasındaki kızlara şişirir yerleri. kamyon dolusu insan binmesine rağmen, bir o kadar kişi de arabaya binmeye çalışır.. siz de bir ara binersiniz arabaya..
- daha bu bismillah, du bakam bu araba daha ne duraklar görecek gibi düşüncelerin sonucunda, bilimum üniversite yerle$kesi içindeki duraklardan da parselleyebildiğini kapabilen, ve de uludağ üniversitesi tıp fakültesi hastanesi durağında da, ya$lı nüfusunu da %100 gibi bir kapasiteyle arttıran 48 numara, ''yolculuğun tadını çıkarın'' der..