Evlât bu gün günlerden Beşiktaş yine.
Ve sen.. üzerindeki o şerefli formayla yeni bir savaşın arefesinde, boğaların öldürülerek eğlenildiği memlekettesin.
Kendi memleketinde..
sahipsiz bırakıldığın, dayak yediğin, karşılık vermene müsaade edilmeyen
ve tüm günahların günahkârı olarak tam ortasına atıldığın arenalardan uzaktasın şimdi.
Ve fakat başka bir arenada gerçek matadorların önünde olacaksın bu akşam.
Üzerine formayı giydiğin, Beşiktaş için goller attığın, forma için koştuğun, armayı öptüğün, asker selâmı verdiğin, kaval kemiğini, burnunu, yan bağlarını feda ettiğin günden beri Beşiktaşlısın ve sevdamızın karşılığısın bizim için.
Oysa, futbolun sadece(!) kazanç kapısı haline geldiği bir ortamda kulüpleri milyonlarca lira zarara uğratanların kirli ışıkları gözükmezken, senin elmas küpelerin parladı gözümüze..
Her pozisyonda yediğin darbeler gözükmedi de.. atamadığın golleri unutmadı uzmanlar.
Futbolun emekçisi olan biri olarak aldığın maaşları hesapladık, hak etmediğine karar verdik zaman zaman.
Koşamayışlarını, koşturulmayışlarını görmezden geldik de.. sakat ayaklarının neden geç iyileştiğini sorguladık.
O sıralar.. kurtlar birleşmiş paylaşırken paraları, linç meydanlarının değişilmez kurbanı da hep sendin evlât.
Bir gün evvel arkadaşlarınla birlikte satılacağını öğrendiğin önemli bir maçı neden kazanamadığını sorguladık, yargıladık, astık, kestik de..
el altından imzalanan senetleri, şartlı hibeleri, seni taraftarın önüne atan yöneticileri görmezden, hatırlamazdan geldik.
Her insan gibi eksiğiz biz de.
Beslendiğimiz haber kaynakları taraflı.. ki maalesef hiç sizin-bizim tarafımızda değildi, olmadı ve sanırım olmayacak da bundan sonra.
Evlât..
Ağabey kardeş arasında küslük olmaz.
Sana dargın değiliz..
Çünkü biz seni.. burnunu bir kalecinin yumruklarına sorgusuz teslim ettiğin gün sevdik..
kaval kemiğini seyre açtığında..
o asker selâmını verip armayı öptüğünde..
hasta çıktığın maçın sonunda soluksuz kalıp yere yığıldığında sevdik seni evlât.
Biz seni.. o formayı üzerinde gördüğümüz an sevdik.
Sen de bize darılma..
Zira üzerine giydiğin formadan dolayı seni fena halde sevmekteyiz hâlâ.
Sen de bizi, seni kalbimizde koyduğumuz yerden dolayı sev yeniden.
Bu akşam sen sadece kendin için oyna, biz hepimiz için sevinelim..
Sen kendin için kazan, biz senin için ölelim..
Evlât gelecekse senden gelsin sevinç de dertler de..
Sen kes soluğumuzu, durdur kalbimizi, sen kes damarımızı..
biz de senin için..
Arma için öldüğümüz kadar ölelim.
Kabulümüzdür.
15 Mart Perşembe Günü
Daha Çok isteyen Tribünde Yerini Alsın...
Başlama Vuruşuyla Başlayıp Bitiş Düdüğüne Kadar; Yer Siyah, Gök Beyaz Olacak!
Yüreği Kaldırmayan Maça Gelmesin
Bağırmayan Maça Gelmesin
Ayakta Duramayacak kadar içen Maça Gelmesin!
Hır-Gür Çıkartacaklar Mabede Gelmesin!
Mabetteki Ambiyansa Katkı Sağlamayıp Sırf izlemek isteyenler; Lütfen Bu Maçlık Gelmesin...
Mabette Yaşatacağımız Baskıya, Coşkuya Katkı Sağlayacak Kartallar Yerini Alacak
Mabedin Nasıl Bir Yer Olduğunu Unutan Kim Varsa Hatırlayacak!
PS: Beşiktaş taraftarının söz konusu maçla alakalı düşüncesidir.
Hani dedik ya Beşiktaş seninle ölmeye geldik diye.. Sözünü tutmayanı naaapsınlar ??