alevilik

entry714 galeri video4
    33.
  1. alevilik

    tanım: bir inanış biçimi...

    alevilik hakkında çok fazla bilgi sahibi olmamama rağmen, sahip olduğum bilgilerden yola çıkarak naçizane birşeyler söylemek istiyorum;

    en başta ben, aleviliği sahih bir inanış biçimi olarak görmüyorum. çünkü aklımın almadığı ve yanlış olduğunu düşündüğüm birçok kıstas var alevilik içinde. nedir bunlar;

    alevilikte hz. ali ve hz. muhammed(s.a.v.) eşit kabul edilmektedir bildiğim kadarıyla. allah'ın son peygamberi ve yaratılmışların en üstünü sıfatını taşıyan efendimiz aleyhissalatü vesselam ile onun yoluna girmiş ve islamı ondan öğrenmiş ben-i adem hz. ali nasıl eşit görülebilir bunu anlamakta zorlanıyorum. ayrıca, alevilikte laikliğe, demokrasi atıflar yapılmaktadır. laiklik, demokrasi kavramları hayatımıza 200 küsür yıl önce girmiştir. aleviliğin ortaya çıkışı daha eskiye dayandığı için kurallarının insanlar tarafından değiştirildiği ve yeniden düzenlendiği anlaşılıyor. bu açıdan ben alevilik ile hristiyanlıktaki incillerin değiştirilmesi olayınında benzerlik görüyorum. ve bu yüzden yani alevilik insanlar tarafından öyle veya böyle değiştirildiği için özünü kaybetmiş bir yol -tabi eskiden yoldu, şimdi yanlış bir yol- olduğunu düşünüyorum. ayrıca alevilikte birçok hurafe vardır. en bilinenlerden iki tanesi adak ve kurbandır. kurban allah yolunda kesildiği gibi geçmiş büyüklerin ruhlarına adamak için de kesilir ki burada ilkel dinlerdeki * ataların ruhlarına kurban kesmek eylemiyle kesişmektedir. yani aleviliğin içine ilkel dinlerdeki bir kıstas girmiştir. adak adama olayında ise, tehlikeden korunmak veya bir arzunun yerine getirilmesi için gücüne inanılan herhangi bişeye/kişiye karşı adak adılır ki bu da yanlıştır, hurafedir. zira arzu edilen şey sadece allah'tan istenebilir. bunun yanında yine türbelere gidip orada yatan zat- muhteremlerden dilek dilemek de aleviliğin içinde yer alan oldukça abes davranışlardan biridir. ve ne yazık kı bu hurafe de islam dininin içine kadar zuhur etmiştir günümüzde. türbeye gidip 'falancı baba benim çocuğum olmuyor, bana çocuğum olmasını nasip eyle' demek kadar saçma bir şey yoktur. çünkü bilinir ki orada yatan kişi ölüdür ve yaşadığı zamanki mertebesi ne olursa olsun, ölülerin dirilere bir yararı dokunmaz aksine dirilere muhtaçtırlar. ruhlarına fatiha okunmasını isterler ki kabir hayatları daha rahat geçsin. bildiğim kadarıyla türbeye gitmek, geçmişleri ziyaret etmek oldukça güzel bir davranıştır. lakin türbeye gidince direkt olarak türbede yatan zattan birşey isteneceğine eller allah'a açılıp 'ya rab, burada yatan sevgili kulunun yüzü-suyu hürmetine benim dileğimi yerine getir' dense doğru olmuş olur ama bildiğiniz üzere böyle yapılmamaktadır. üstüne bir de türbelere çeşitli çaputlar bağlanmakta, paralar atılmakta, hasılı bu ve benzeri hareketlerde bulunularak o kişinin kendilerine yardım edeceği ümid edilmektedir ki yukarıda da dediğim gibi bir dilek, arzu yanlız allah'tan istenir. bunun yanında alevilikte kuran'da açık bir şekilde emredilmiş olan ramazan ayında otuz gün oruç tutma ibadeti yoktur. bir kısım aleviler ramazan ayının birinci, onbeşinci ve 29/30. günü oruç tutarlar, diğer günleri tutmazlar. buradan da kesin bir dini hükmü değiştirdikleri ve kendilerine göre yorumladıkları görülüyor ki bu da ağır bir günahtır. alevililerin bunun dışında bir de kurban bayramının ilk gününden sonraki 21. günden itibaren tuttukları 12 günlük 'muharrem orucu' vardır. bu oruçtan önce de 3 günlük 'masum-u pak' orucu tutarlar. bu ibadette orucun açılacağı belli bir iftar vakti yoktur. su içmek yasaktır. * islam dininde böyle bir ibadet yoktur. alevilerin bu ibadeti de islam dini ile alakasız bir şekilde uydurulmuş dini bir hükümmüş gibi uygulanmıştır.

    sonuç olarak, bu yazı aleviliğe karşı bir eleştiri yazısıdır. lakin bendeniz naçizane görüşlerimi dile getirdim. ama yine de şunu söylemek istiyorum; doğru veya yanlış hiçbir insanın inanışına karşı durulamaz. isteyen istediği şekilde inanmak/inanmamak ve inandığı şeyleri inandığı şekilde yerine getirmekte özgürdür, şüphesiz. benim karşı çıktığım nokta, özünü kaybetmiş bir yolun öz islamın içine girmiş olması ve alevilikteki inanışların islamdaki genele inanışlar olarak kabul görmeye başlaması/başlatılmasıdır.
    3 ...