üçüncü dünya ülkesi olmak böyle bir şey. Bu yüzdendir işte, sahiplenme isteği. Her şeyi sahipleniriz ve biz üretmediğimiz için bizlerden bir parça aktararız. Arabaları boyarız, defterleri çizeriz. Hep bu sahiplenme isteğindendir bunlar. Düşününce, bedenimize de yapmıyor muyuz bunu? Onu sahiplenmek adına, saçlarımızı, kıyafetlerimizi bizden bir şeyleri yansıtmak istercesine şekillendirmiyoruz muyuz?