insan doğası denen şey ancak koşullara göre değişen bir olgudur. çünkü maddi dünyadan bağımsız olamayan bilincimiz sadece maddi dünyaya bağlı olarak şekillendirelebilir. insan doğası da işte ancak böyle bir şeydir. düşünceler, olgular ve yaşanan olaylar ile rahahtlıkla etkilenebilir. tıpkı bilincimiz gibi.
örnek vermek gerekirse; insan haklarına uymamak insan doğasına bugün aykırıdır ya da para kazanmayı reddetmek. fakat bu eski çağlarda böyle değildi. köleci toplumlar da esirler alınıp satılabilirdi bunlar çok doğal şeylerdi. ayrıca daha eski çağlara gidersek para kazanmak gayet saçma şeylerdi. başka bir örnek vermek gerekirse; bir ayyakabıcı düşünelim. küçük bir sermayesi vardır fakat karşısına bir ayakkabu fabrikası açılınca iflas eder ve tekrar dükkanını açabilmek için o fabrika da çalışmaya başlar. önceleri para biriktirip dükkanını yeniden açmak gibi fikirleri vardır. fakat bu olanaksızdır, çünkü ancak yaşaması için yeterli olan para ona veriliyordur. işte bu nedenle önce kendi fabrikasındaki kendi gibi düşünenlerle birlikte olup fabrika sahibi ile ücretler konusunda sonra ise kendi hakları konusunda kabga edebilir. işte bunlar doğamızı etkileyen yani bilincimizi etkileyen olaydır. bu nedenle doğuştan gelen değil, sonradan kazanılan insan doğası vardır.
kapitalizmin belirttiği gibi yüzyıllardır var olan bir insan doğası yoktur sadece koşullara göre değişen ve farklılaşan insan doğasını görmememzlikten gelerek kendi ideolojik güçleri ile bilinçleri etkilemeye çalışır. yersen tabi!