üçüncü haçlı seferinde

entry1 galeri
    1.
  1. üçüncü haçlı seferinde tırnağına
    kan oturmuş bir tüccarın dilinden

    ı
    gözümüzün seğirmesinden belliydi,
    içimizin üşümesinden. mumları söndürüyor, dilimizi
    damağımızı yokluyor, yanmış bir kelebeğin uğursuz külü gibi
    bakıyorlardı yüzümüze. / hep yalnız ve yılgın
    dönüyordu incil'in içinden, isa./ kahkahalar
    eşliğinde entarileri sıyrılan, ibrişim ağaçlarının
    altında yanakları yırtılan kızları seyrediyorduk.
    yanımızda gezdirdiğimiz gömütlüğe
    alışmış mıydık ne? magma. ve kemik tayfunları. çöl.
    yerin siyah suyu tutmamıştı henüz elimizden. ki hiçbir
    ışıltı görülmedi, şairlerimizin alevden hançeresinde bile!
    gecenin
    o buzuldan bir çiçek gibi damlayan mürekkebi,
    savurmuştu imgelem kutusunu.
    ne utanç kendine getirmişti ne de kırım doğu'yu!

    ıı
    pusatlanmız kancıklaşsa da kalabalıktı hâlâ ağzımız.
    göbek ve sakal bırakıyorduk. enfiye kutularımız doluydu,
    bin türlü cilvesi, işvesi vardı dilberlerimizin
    kapımızda köpekler oynaşıyordu, köçekler... sesimiz güzeldi.
    emirlerimiz ejder kovalıyordu atlas yataklarda. süslü kitaplarda.

    birden bıçak kemiğe dayandı. irkildik. dilimiz küçüldü.
    ekmeğimiz, cesaretimiz, seccademiz küçüldü
    evimiz barkımız, kesemiz tepsimiz küçüldü
    yüreğimiz, aklımız fikrimiz küçüldü
    büyüdü gözlerimiz

    korktuk. yutkunduk. uyuşmuş başımızı zor kaldırdık yerden
    ve dilimiz tutulmadan önce gördük ki
    gökyüzünde, yıldızların ortasında, yakasını yırtıp
    usul usul kanıyordu ay

    ali emre

    hece, şubat 2004
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük