Son zamanlarda artık iyice otomatiğe bağlamış ve baymış yazar.
ilk üç kitabı falan iyiydi. Sonradan sıradan, düz, detone bir çizgi tutturdu. Arada Stephen King-vari janr dışı romanlar yazmaya çalıştı (Boyalı Ev vs) Fakat King'in yazın yeteneğinden yoksun olduğu için olmadı. Sonra tekrar avukatlık maceralarına dönüş yaptı. Fakat ne hikmetse bunlar da çok fasafiso çıkmaya başladı. Kimilerinde kendi görüşlerini karakterlerinin ağzından insanlara dikte etmeye çalıştı, kimilerinde de karakterleri bir şeye benzemedi. En son kitabı The Litigators ise dibe vurduğu nokta. ilk birkaç sayfada heyecan verici bir olay, iyi tasvir edilmeye başlamış karakterler...sonrasında evet bildiniz fasa fiso.
Anglo-Sakson ülkeler haricinde, özellikle ülkemizde, hiç tutmayan bir yazar Grisham; çünkü kitaplarından aksiyon öğesini çıkarırsanız, özellikle karmaşık ABD hukuk sistemine uzak okuyucuların içi iyice bayılıyor. Yazmayı bıraktıktan sonra dünya yüzünden silinecek yazarlar arasında görüyorum kendisini. Ha belki Şirket, hukuk firmalarının entrikalarına ders olarak gelecek kuşakların ilgisini çekebilir.
ilginç bir nokta Masum Adam diye kurgu olmayan, gerçeklere dayalı bir kitabı var. Bir adamın haksız yere suçlanmasını anlatıyor. Bu kitap en iyi kitabı bence Grisham'ın. Belki hukuk fakültesine dönüp yasa kitapları yazmalı artık.
