treplev: size sesleniyor, ayaklarınızın bastığı toprakları öpüyor; nereye baksam yüzünüzü, hayatımın en güzel yıllarında bana ışıldayan o sevgili gülümsemenizi görüyorum...
nina: neden söylüyor bunları bana, neden?
treplev: yapayalnızım, beni ısıtacak hiç bir sevgi yok, bir yeraltı zindanındaymışım gibi üşüyorum, yazdıklarım da soğuk, yavan, bulanık... nina, yalvarırım burada kalın ya da bırakın sizinle geleyim. *