yıllardır arkadaşımın izlemem için önerdiği fakat defalara izlemeye çalışırken ilk bölümünün ilk beş dakikasına kadar izleyebildiğim bir dizi. iki aya yakındır antisosyal ev hayatım sırasında izlemek için kendimi zorladım ve iki sezonunu izledim.
jenerik süper ötesi olan dizide insan sayısı insan olmayanlara oranla daha az. senarist fantazisini sınırların dışına hatta uzaya kadar uçurmuş. mitolojik yaratıkların hepsiyle tanışılıyor bu sayede. sürekli ölen insanların yerini kasaba dışından bir sebeple kasabaya gelenler alıyor.
kısa tanımında bulunduğum yaşamımız boyunca kendimize dahi inkar ettiğimiz, yakıştıramadığımız kırıklıklar varken, vampir olarak iki asır yaşamak nasıl bir şey olurdu meraklandım doğrusu. hayatımın en sıkıcı ve heyecansız bölümünü oynuyorken iki asır doyumun neye ve ne kadarına ulaşabileceğimi, günlerimi nasıl geçireceğimi düşünmek istemiyorum.
intihar nedeninin ve doyuma ulaşmışlığın en güzelini godric sayesinde izlemiş olmaktan mutluyum. dizide geçen bir repliği ingilizce bilmediğim için çevirildiği gibi yazmak istiyorum.
- insanlar sürekli onların hakkında yalan söyleyerek başkalarının hayatını bok etmeye çalışıyor. Asıl hayatları nasıl bok olur biliyor musun? onlar hakkındaki gerçeği söylersen. asla eskisi gibi olamazlar.