Dersanelerde kalıpların formülleştirilerek ezberletilmesi modasına uyup sınavları geçecek kadar gramer öğrenen, "Ben bu mevkiyi bu bilgiyle mi hak ettim?" sorgulaması yapmadan "ingilizce bilmiyorum diye prof. olamıyorum!" isyanlarını sıralayan talihsiz bilim insanı.
Bir başka dili öğrenmek bir zorunluluk değil bilim insanı olmanın getirdiği bir yükümlülüktür. Küçücük bir şirketteki sekreter dahi ingilizce biliyorsa eğer, dünyayı elinde tutan bilim insanlarının tek dille yetinmeleri dahi üzücüdür. ingilizce bilmek de yetmez, 3-4 dil bilin mümkünse. Herkes doçent, prof. olamaz demeyi biliyorsunuz ama yeri geldiğinde?