çok büyütülmemesi gereken mesele. yığınla şaibeli ihale, şifreli kopyalı sınavlar, iflas etmiş politikalar (mesela demokratik açılım politikası, komşularla sıfır sorun politikası, abye giriş süreci... uzar gider bu) varken sen buna mı takılıyorsun diye sorarlar adama. onu da konuşalım bunu da, diyorsan o zaman bir çift sözüm var.
birincisi gündem denilen bir olay var sevgili kardeşim. gündemi bu tarz basit şeylerle meşgul edersen diğer saydıklarıma yer kalmaz. hükümeti eleştirmek sadece muhalefetin değil bütün halkın görevidir. akpli bir vatandaşın da hükümeti eleştirebilmesi için gündemin gerçekten önemli meselelerle doldurulması gerekir.
ikincisi, evet başbakanın evinde fetihi izlemesi basit bir meseledir. ne yapmalıydı başbakan? yapımcının jestini geri çevirip "yok ben izlemem bu filmi" mi deseydi. sonuçta başbakan: "tiz getirin bana bu filmi" demedi.
üçüncüsü, halkta özellikle son beş yıldır anlam veremediğim bir kutuplaşma var. kimse suçu üç beş tane siyasetçiye yıkmasın şimdi. toplum içerisinde kendini her şeye itiraz etmek zorundaymış gibi hissedenler ve hükümetin yaptığı her işi yüceltmek, savunmak zorunda hissedenler var. bu yüzden de küfürbazlar ve şakşakçılar meydanı doldururken, ülkenin esas meseleleri arada kaynayıp gidiyor.