ilk platonik aşkla tanışıklığım orta iki dönemine denk gelir.
biri vardı. deli gibi aşıktım. ama nasıl.. ilk aşk ya bu, kanı çekiliyor insanın. Bilmediği bir duygu ya hani,alerji yapıyor bünyeye resmen.
O her sınıfa girdiğinde yüzüm utançtan kıpkırmızı olurdu. Bakardı bana niye mala bağladım öyle diye.
Hiç unutmam, silgi istemişti benden. O gün okuldan sonra bütün gün o silgi isteyişini düşündüm.
Ne güzel istedi ama ya.. falan.. hey gidi günler.
Neyse, hoca oturma planı yaptı. arkama oturdu. kulağıma doğru eğilip "isyankarbumerang, yandın artık hep seninle uğraşıcam" dedi.
Bende bir heycan falan. Sanarsın benimle çıkar mısın dedi...
Yanımda da en yakın arkadaşım oturuyor. Çok yakınız bu arkadaşla yanlız. Öyle böyle değil. Bunlar sürekli muhabbet ediyorlar ikisi, aynı dershaneye falan da gidiyorlarmış. çocuk aklım hiç düşünmedim ama.
bir ay sonra çıkmaya başladılar. ve bunu tenefüste öğrenmek de ayrı bir koydu.
Meğersem kendisi benimle arkadaşım için samimiyet kuruyormuş.
işte bu da benim ilk aşk acımdır. Çok koydu, çok hem de.