Bence pekte saçma olmayan cezadır. yani "fuck" kelimesi ingilizce diye, "aa nasıl olsa ingilizce, ne var bunda?" yaklaşımı saçma bir yaklaşım. amerika'da bile kablolu yayınlar, yayın saatleri, yayın şekilleri çok daha kontrollü denetimli ve belirli kurallar dahilindedir. yani o neye göre şekilleniyor bilmiyorum ama hbo'da dizi izliyorsanız şok olabileceğiniz şeyler izlerken abc'de bunları göremezsiniz.
jay leno bile tanık olduğum bir programda içerdiği argo kelimeler yüzünden bir filmden bir sahneyi yayınlamayıp başka bir sahneyi seçtiklerini söylemişlerdi, sanırım denzel washington'un konuk olduğu bölüm.
şimdi bize dönersek okan bayülgen her program: "sevişmeliyiz, sevişelim, ne kadar sevişiyorsunuz?" gibi sözler söylerken zaten kimsenin umurunda olmadı, olamaz da. çünkü sıkıntı olabilecek bir şey yok. ancak "fuck" kelimesinin kendi anlamında ve aleni kullanımı sıkıntı yaratır.
bu konuda ki kurallar tam olarak nedir bilmiyorum ama bence 2 hafta ağır bir ceza, en azından bunu söyleyebilirim. yani 2 hafta hiç yayın yapamamak biraz abartılı gibi ki bu durumda hafta da kaç kez program yaptığına değil kişiye bakılıyor ve ceza kşiye veriliyor. o yüzden aynı ceza beyazıt öztürk'e verilse, 2 kez ekrandan uzak kalacaktı ama okan bayülgen 10 program ceza almış gibi oluyor.
son olarak, okan bayülgen konusunda bu kadar hassas davranan rtük'ün tecavüz ve taciz içerikli normal ve töre dizilerine de aynı hassasiyeti göstermesini ailecek bekliyoruz.
özetle: bence pozisyon penaltı ama kırmızı kart sonrası verilen 2 maç ceza ağır olmuş gibi.
