bir yazarın hayal dünyası geniş olmaya-görsün; sizi öylesine bir yolculuğa çıkarır ve öylesine maceralara sürükler ki onunla birlikte olmanın tadına kesinlikle doyamazsınız. hele bir de zeki ve donanımlı ise kelimenin tam anlamıyla mest olur kalırsınız.
bu tip bir yazar;
- bir türlü kabul edemediğimiz ve aslında gerçeklerin ta kendileri olan durum ve eylemleri, vicdansızca atılmış birer tokat gibi yüzlerimize çarpar. hem de aksini iddia edemeyeceğimiz, günlük yaşamlarımızdaki bariz örnekleriyle. hayvanseverlerin idolü 'panter hülya'nın, tuvalet kabininde bir çanta dolusu fareyle yüz-yüze geldiğinde yaşananlar gibi.
- ilk bakışta, bu böyledir! şu şöyledir! türünden kesin yargılarla bilgiçlik taslamakta olduğu izlenimi verir. yazdıklarını okumaya devam ettikçe, bunun neden böyle, şunun ise neden şöyle olduğu konusunda sizleri ikna ettiğine şahit olur ve haksızlık ettiğinizi düşünmeye başlarsınız. bir yanınız yenilgiyi kabul ederken diğer yanınız, o bir yanınıza isyan etmeye başlar. bir de bakarsınız ki hikayeyi okurken kendinizle amansız bir şavaşa tutuşmuşsunuz.
- artık sizi avuçlarının içine almıştır o yazar. kedinin fareyle oynadığı gibi sizinle oynamaya başlar. öyle bir an gelir ki düpedüz filozofi yapmaya kalkışır, bir yanınızla bir olup diğer yanınıza salvo atışlara başlar.
- dur-durak bilmeyecek kadar tatminsizdir!
- bir okuyucu olarak düştüğünüz kötü durumdan zevk alacak kadar zalimdir!
hikaye bittiğinde bir yanınız, onun önünde saygıyla eğilirken diğer yanınız mazoşistliğin ne menem bir şey olduğunu yaşayarak öğrenmiştir.
hayal gücü, zeka ve bilgi bir bünyede birleştiğinde birçok şey olunabileceği gibi biraz çabayla yazar da olunur.